tarımenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5808
EURO
35,0133
ALTIN
2.460,62
BIST
9.900,10
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Obezite Ameliyatlarının Kalıcılığı İçin Uyulması Gereken 4 Kriter

Gerek dünyada gerekse ülkemizde obezite vaka sayılarının yükselmesiyle birlikte obezite ameliyatları da hızla yaygınlaşıyor. Ancak pek çok …

Obezite Ameliyatlarının Kalıcılığı İçin Uyulması Gereken 4 Kriter
01.11.2022 14:28
0
A+
A-

Gerek dünyada gerekse ülkemizde obezite vaka sayılarının yükselmesiyle birlikte obezite ameliyatları da hızla yaygınlaşıyor. Ancak pek çok hastada belirli kriterlere uyulmadığında tekrardan kilo alımı gerçekleşebiliyor. Hastaların en az 3 senelik obezite sorununu yaşaması, yandaş hastalıklarda kullanılan ilaçların sıklığı ayrıca türleri, ameliyatın yapılacağı merkezin tam donanımlı olması hem ameliyat sonucunun kalıcı olması açısından hem de hastanın sağlığı için büyük önem taşıyor. Memorial Şişli Hastanesi Obezite Cerrahisi Merkezi’nden Prof. Dr. Halil Coşkun, obezite ameliyatlarındaki önemli kriterler hakkında bilgilendirme verdi.

Günümüzün en büyük sağlık sorunlarının başlarında gelen obezite, her geçen gün artış sayısıyla da dikkatleri çekmektedir. 2000’li yılların başında ABD’de obezite görülme sıklığı yüzde 30.5’ten yüzde 41.9’a yükselmiştir. 2019’da yine ABD’de obeziteye ait ekonomik giderler 173 milyar dolar olmuştur. Türkiye’de ise 2019 yılı verilerine göre kadınların yüzde 24.8’i obez ayrıca yüzde 30.4’ünün obez öncesi dönemde olduğu; erkeklerin ise yüzde 17.3’ünün obez, yüzde 39.7’sinin de obez öncesi dönemde olduğu tespit edilmiştir. Dünya çapında ise obezite rakamları 1975 tarihinden beri yaklaşık 3 katına çıkmıştır; 5-18 yaş arasında da 340 milyondan fazla çocuk obezite hastası ya da fazla kiloludur. Tüm dünya oranlarında yetişkinlerinse yüzde 39’u aşırı kiloludur. Bu nedenle obezitenin sayısı arttıkça, yapılan obezite ameliyatlarının sayısı da yükselmektedir. Tıbbi olarak bakıldığında ameliyat sayılarının artmasının nedeni obezite ayrıca morbid obezite görülen hastalarda diyet, egzersiz ayrıca ilaç tedavileri tam olarak etki gösterememesidir. Bunun yanında obeziteyle birlikte yandaş hastalıklarda da artış olması tehlikenin ne kadar büyük olduğunun bir göstergesidir.

Uygun hasta grubunda oldukça etkili bir yöntem

Hastaların obezite ameliyatlarının sihirli bir değnek olmadığını fakat kilo vermede çok etkili bir araç olduğunu bilmeleri gerekir. Obezite ameliyatları, iyi kilo kaybettirmekle birlikte, kaybedilen kilonun daha iyi korunmasını sağlamakta ayrıca obeziteye bağlı yandaş hastalıklarda gerileme sağlamakta ayrıca bazen bu hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. Bu nedenle ameliyatlar uygun hasta gruplarında oldukça efektif bir tedavi yöntemi olmaktadır.

18 yaş altına ya da 65 yaş üzerine uygulanabiliyor

Bu konuda en çok sorulan sorulardan biri de hangi yaşlar aralığında obezite ameliyatlarının yapılıp yapılmayacağıdır. 18 ile 65 yaş arasındaki her hasta ameliyat edilebilmektedir. 18 yaş altında ise hastalar seçilerek çocuk endokrinoloji ayrıca çocuk psikiyatristi uzmanlarından görüş alınarak obezite ameliyatı yapılabilmektedir. Obezite ameliyatlarında bir diğer özel grup da 65 yaş üstündeki hastalardır. Bu grupta da anestezi açısından uygunluk varsa ameliyat gerçekleştirilebilmektedir.

Obezite ameliyatlarının başarılı ayrıca yüz güldürücü olması için bazı kriterler bulunmaktadır. VKİ değerinin yanında farklı kriterler de gündemdedir. Bunlar şöyle sıralanabilir:

1. Hastanın en az 3 yıllık obezite sorunu varsa obezite ameliyatı düşünülmeli

Ancak her hastanın ameliyat edilmemesi gerektiği de bilinmelidir. Ameliyat için seçim kriterleri bulunmaktadır ayrıca bu kriterler tüm dünya tarafınca uygulanmaktadır. Vücut Kitle İndeksi 35’in üzerinde olan hastalar artık obezite ameliyatlarına yönlendirilmektedir. Ancak bunda da bir kriter vardır. Hastaların en az 3 yıllık obezite sorununun bulunması da ameliyat için bir kriterdir. Bunun yanında son yıllarda metabolik cerrahi kavramı gündeme gelmiştir. Burada da Vücut Kitle İndeksi 30 ile 35 arasında olan, ağır diyabet veya hipertansiyon hastaları önemli bir gruptur. Ağır diyabeti, hipertansiyonu olan hastalar eğer ilaçlardan fayda göremiyorsa ayrıca kilo veremiyorsa bu grup metabolik cerrahi açısından değerlendirilmektedir. Bu ameliyatların sonuçlarının da son derece başarılı bilinmektedir.

2. Hastaların yandaş hastalıklarının olması ameliyat türünü belirleyebiliyor

Tüm bunların haricinde da hemen hemen herkes obezite ameliyatı denildiğinde tüp mide yani sleeayrıca gastrektomi yöntemini bilmektedir. Ancak çok farklı ameliyat yöntemleri de bulunmaktadır. Hangi hastaya hangi yöntemin uygun olduğu cerrah ayrıca hasta tarafınca belirlenmektedir. Her yöntemin farklı handikapları olabilir. Örneğin hasta ameliyat devamında vitamin ayrıca mineral kullanımını yapmak istemezse, bu hastaya gastrik bypass ayrıca duedonal switch uygulaması uygulanması riskli olabilir. Çünkü ameliyat devamında vitamin ayrıca mineral kullanımına ihtiyaç olur. Bunun yanında hastanın diyabeti varsa kaç yıldır diyabeti olduğu, hangi ilaçları ne sıklıkta kullandığı, hipertansiyon söz konusuysa ne kadar zamandır hipertansiyonu olduğuna göre ameliyat yöntemi belirlenmektedir.

3. Minimum 2 sene yakın takip gerektiriyor

Obezite ameliyatları devamında hastaların yeni beslenme düzenlerine uyması çok önemlidir. Obezite ameliyatlarından sonraki süreçte hastaların mutlaka bariatrik diyetisyen eşliğinde hayatlarına devam etmesi gerekir. Ameliyat öncesinde beslenme eğitimine başlamak ameliyat sonrası dönem için büyük önem taşır. Ayrıca bu hastalar ameliyat bitiminden sonra minimum 2 sene boyunca hem bariatrik diyetisyen hem de cerrahi ekip tarafınca yakından takip edilmelidir. Belirli aralıklarla hastaların kan ayrıca idrar tetkiklerinin yapılması sağlık açısından hayati rol oynar. 2. seneden sonra hastalardan yıllık takiplere gelmeleri istenmektedir.

4. Tam donanımlı merkezler ameliyat güvenliği için çok önemli

Ameliyattan sonraki iki seneyi tamamlayan hastalarda dikkat edilmediği takdirde kilo alımları olabilmektedir. Bu nedenle hastaların cerrahi ekip ile sıkı iletişimde olması önemlidir. Obezite ameliyatlarının tam teşekküllü bir hastanede yapılması gerekir. Bu hastanenin endoskopi, kardiyoloji, girişimsel radyoloji, radyoloji, göğüs hastalıkları, yoğun bakım açısından güçlü olması tüm riskleri en aza indirir. Olası bir problemde hastanelerde bulunan yan dallar büyük önem taşır. Belirli bir seviyenin üstü kurumlarda, tecrübeli ekipler tarafınca gerek laparoskopik gerekse de robotik şekilde yapılan obezite ameliyatlarının sonuçları hastaların da uyumuyla hem olumlu hem de uzun vadeli kalıcı olmaktadır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar: - sosyal içerik platformu - ETSY Blog - uygulama fikirleri - vize başvurusu islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet dijital pazarlama ajansi dijital pazarlama elektronik sigara grup sex deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort