tarımenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
18°C
Salı Az Bulutlu
19°C
Çarşamba Az Bulutlu
20°C

Kışın havalandırılmayan evlerdeki azot oksite dikkat

İç mekanlar sık sık havalandırılmalı!

Kışın havalandırılmayan evlerdeki azot oksite dikkat
27.12.2022 00:23
0
A+
A-

İç mekanlar sık sık havalandırılmalı!

 

Büyük şehirlerde ayrıca sanayi bölgelerinde gerçekleştirilen faaliyetler havadaki azot oksit seviyesinin artmasına yol açıyor. Azot oksitlerin iç mekanlarda da sıkça rastlanan kirleticilerden olduğunu belirten uzmanlar, özellikle evlerin sık havalandırılmadığı kış aylarında yakıt kullanımı sonucunda iç ortamda azot oksitlerin oluştuğunu ifade ediyor. Dr. Ahmet Adiller, azot oksite karşı küresel olarak fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin ayrıca iç mekanların da sık sık havalandırılmasının çözüm olabileceğini söylüyor. 

 

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çevre Sağlığı Programı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, havadaki azot oksit seviyesinin yükselme nedenleri ile etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu ayrıca tavsiyelerini paylaştı.

 

Isınma ayrıca enerji üretimi ile oluşuyor

Öncelikle günümüzde her türden çevresel kirliliğinin temel sebebinin insan faaliyetleri olduğunu kabul etmek gerektiğini belirten Dr. Ahmet Adiller, “Azot dioksit seviyelerinin de özellikle büyük şehirlerde ayrıca sanayi bölgelerinde yükselmesinin temel sebebi bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetler. Azot oksitler özellikle ısınma, ulaşım, enerji üretimi gibi amaçlarla katı, sıvı ya da gaz yakıtların kullanılması sonucunda ortaya çıkan hava kirleticileridir. Kullandığımız araçlar, evlerimizde ısınma amacıyla kullandığımız yakıtlar, evlerimizde kullandığımız elektrik, tükettiğimiz gıdalar, giysiler ayrıca eşyalar doğrudan ayrıca dolaylı olarak azot oksitlerin oluşmasına sebep oluyor.” dedi.

 

Ortam havalandırması çok önemli

Azot oksitlerin sadece dış mekanda değil, iç mekanlarda da sıkça rastlanan kirleticilerden olduğunu ifade eden Dr. Ahmet Adiller, “Özellikle evlerin sık havalandırılmadığı kış aylarında yemek pişirme ayrıca ısınma gibi amaçlarla yakıt kullanımı sonucunda iç ortamda azot oksitler oluşabilirler. Günümüzde kullanılan yalıtım sistemlerinden dolayı evlerdeki konsantrasyonları dış ortama göre daha yüksek olabilir. Bu yüzden özellikle bu dönemlerde iç ortam havalandırmasının çok önemli olduğunu söylemekte fayda var.” diye konuştu. 

 

Küresel ölçekte hava kalitesi için alışkanlıklar değiştirilmeli!

Dr. Ahmet Adiller, hava kirleticilerinin oluşmasındaki asıl sebebin kentsel ayrıca endüstriyel faaliyetler olduğunu söyledi ayrıca sözlerine şöyle devam etti:

 

“Bu yüzden küresel ölçekte hava kalitesini yükseltmek için öncelikle temel alışkanlıklarımızı değiştirmemiz ayrıca tüketim seviyelerimizi azaltmamız gerekiyor. Bu tüketim özellikle enerji özelinde düşmeli. Günümüzde ısınma, ulaşım ayrıca enerji elde etmek için kullandığımız yakıtların yanması sonucunda atmosfere ciddi miktarda azot oksitler salınıyor. Biz enerji tüketimimizi ne kadar azaltırsak, bireysel anlamda akaryakıt harcamamız ne kadar az olursa atmosfere salınan azot oksit miktarı da o ölçüde az olacaktır. Bu noktada doğrudan etkimizi azaltmak için elektrikli araçları tercih etmemiz bu seviyeleri azaltma özelinde önemli bir adım sayılabilir. Ancak bireysel anlamda yapabileceklerimiz oldukça sınırlı. Diğer çevresel kirliliklerin önlenmesi özelinde olduğu gibi bu konuda da küresel ortak tutum çok önemli.”

 

Fosil yakıtlara bağımlılıktan kurtulmak gerekiyor

Özellikle gelişmiş ülkelerde dizel yakıtla çalışan eski teknolojilere sahip araçların belirli bölgelere girmelerinin yasaklamaya başladığına göze çarpan Dr. Ahmet Adiller, “Avrupa Parlamentosu ayrıca Birleşmiş Milletler 2035-2040 yıllarına kadar araçlarda ‘Sıfır Emisyon’ hedefine ulaşma amacıyla bu tür araçların üretimini durdurma kararı alma eşiğinde. Tabii ki bu noktada elektrikli araçların kullandığı elektrik enerjisinin nasıl elde edildiği bir diğer tartışma konusu. Bu enerjinin termik santraller aracılığıyla elde ediliyor olması ancak göreceli bir ‘Sıfır Emisyon’ görünümü veriyor. Ama yine de kentsel alanlardaki trafiğe bağlı bölgesel hava kirliliğinin azaltılması özelinde geçici bir çözüm olabilir. Enerji özelinde fosil yakıtlara olan bağımlılığımızdan kurtulup yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek kalıcı ayrıca küresel bir çözüm olacaktır.” dedi.

 

Uzun süre maruziyet solunum sorunları yaratabilir

Dr. Ahmet Adiller, azot dioksitin oldukça zehirli bir gaz olduğunu vurguladı ayrıca sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Düşük konsantrasyonlarda akut maruz kalma ciddi bir sağlık sorunu yaratmasa da geçici öksürük, baş ağrısı, baş dönmesi ayrıca mide bulantısı gibi belirtiler gösterebilir. Konsantrasyon arttıkça sağlık sorunları da artar. Akut maruz kalma durumunda solunan miktar arttıkça ortaya çıkabilecek sağlık sorunları, burun ayrıca boğazda hafif tahrişten, bronşit ayrıca zatürre gibi rahatsızlıklara hatta yüksek konsantrasyonlarda boğulmaya bağlı ölümlere kadar değişiklik gösterir. Günümüzde özellikle açık havada ölümlere neden olabilecek seviyede bir akut maruz kalma durumunun ihtimal dahilinde olmadığını söyleyebiliriz. Ancak düşük konsantrasyonlara bile düzenli maruz kalınması durumunda akciğer fonksiyonlarında bozulmalar olabilir. Sağlıklı kişilerde uzun süre maruz kalma, solunum yolu hastalıklarına ayrıca özellikle astımı olan kişilerde semptomların şiddetinin artmasına yol açabilir.” 

 

Korunmak için neler yapılabilir?

Atmosferde azot oksit konsantrasyonlarının yüksek olmasının asit yağmurlarının oluşumuna sebep olduğunu ifade eden Dr. Ahmet Adiller, “Bu asit yağmurları da ormanlar ayrıca göller gibi hassas ekosistemleri ayrıca tarım alanlarını olumsuz etkiliyor. Dış mekanda korunma ancak gaz maskeleri ile gerçekleştirilebilir. Günümüzde Covid-19 salgını dolayısıyla kullanmaya alışık olduğumuz maskeler gaz kirleticileri filtreleme yeteneğine sahip değildir. İç mekanda ise daha önce de bahsettiğimiz gibi özellikle kış aylarında evlerin sık havalandırılması, azot oksit seviyelerinin dış mekanda bulunduğu seviyelerin üzerine çıkmasını engeller. Ancak özellikle büyük şehirlerde yaşayan kişiler için bu konsantrasyonlar da uzun süre maruz kalma durumunda daha önce bahsettiğimiz kronik sağlık sorunlarının yaşanmasına sebep olabilir. Bu noktada hava temizleme cihazlarının kullanımı iç mekanda azot oksit seviyelerinin düşürülmesinde kullanılabilir. Tabii ki bu cihazların seçiminde iyi araştırma yapılmalı ya da uzman görüşlerini başvurulmalı.” dedi.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar: - sosyal içerik platformu - ETSY Blog - uygulama fikirleri - vize başvurusu islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet dijital pazarlama ajansi dijital pazarlama elektronik sigara grup sex deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort