tarımenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5415
EURO
34,8110
ALTIN
2.444,86
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Az Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C

Kişisel Bakım, Kozmetik ve Sağlık Devlerinden Örnek Sürdürülebilirlik Uygulamaları

ÇEVKO Vakfı, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) iş birliğinde geçen yıl başlattığı ÇEVKO Vakfı Söyleşileri ile iklim krizi konusunu tüm …

Kişisel Bakım, Kozmetik ve Sağlık Devlerinden Örnek Sürdürülebilirlik Uygulamaları
25.08.2022 12:07
0
A+
A-

ÇEVKO Vakfı, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) iş birliğinde geçen yıl başlattığı ÇEVKO Vakfı Söyleşileri ile iklim krizi konusunu tüm yönleriyle masaya yatırmaya devam ediyor. 2022 yılı ÇEVKO Vakfı Söyleşileri’nin dördüncüsü, Türkiye’de Öncü Sanayi Kuruluşlarının İklim Değişikliği ayrıca Sürdürülebilirlik Çalışmaları başlığıyla gerçekleştirildi. EGD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in de katılımıyla gerçekleşen söyleşide; L’Oréal Türkiye ayrıca Unilever’in uygulamaları aktarıldı.

Özellikle son beş yıldır “iklim krizi ile savaşım” ayrıca “döngüsel ekonomiye geçiş”e odaklanan ÇEVKO Vakfı, ÇEVKO Vakfı Söyleşileri ile iklim krizi konusunu tüm yönleriyle ele alıyor.

“ÇEVKO Vakfı Söyleşileri ” bu yıl da tüm hızıyla devam ediyor. Ekonomi Gazetecileri Derneği Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle, ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ayrıca Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu’nun hazırladığı söyleşilerin dördüncüsü, Türkiye’de Öncü Sanayi Kuruluşlarının İklim Değişikliği ayrıca Sürdürülebilirlik Çalışmaları başlığıyla gerçekleştirildi. Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Celal Toprak moderatörlüğünde, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in de katılımıyla gerçekleşen online söyleşide; L’Oréal Türkiye ayrıca Unilever’in uygulamaları aktarıldı. Söyleşinin bu ayki konukları ise L’Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ayrıca Etkileşim Direktörü İrem Karaoda ile Unilever- NAMETR-Çevre Uyum Müdürü Buket Özbekle Apaydın oldu.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: “Harekete Geçmeliyiz, Birlikte Harekete Geçmeliyiz”

Online toplantının açılışında, EGD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Celal Toprak, “ÇEVKO Vakfı Söyleşileri”nin önemini vurgulayarak ilk sözü ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’e verdi. ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer ise farkındalık oluşturmak kadar eyleme geçmenin de elzem olduğunun altını şu sözlerle çizdi:

“ÇEVKO Vakfı üyesi şirketlerin İklim Değişikliği ile mücadele özelinde örnek uygulamalarını, EGD iş birliğimizle gündeme getirmeye devam ediyoruz. Sürekli vurguladığımız üzere, bu konuda hem eyleme geçmek hem de farkındalık önem taşıyor. Uluslararası bir tıp dergisinin, 18-25 yaş arası gençler arasında gerçekleştirmiş olduğu bir çalışma, genç kuşağın iklim değişikliğine karşı çaresizlik, suçluluk, kaygı ayrıca öfke duyduklarını ortaya koyuyor. Bu konu bizim neslimizden çok gençleri yakından ilgilendiriyor ayrıca bu da araştırma sonuçlarına yansıyor. İklim Değişikliğinin, birtakım psikolojik sorunlara yol açabileceği de söylenmekte. Çözüm ise harekete geçmekte, eyleme geçmekte yatıyor. Atıkların toplanması, ormanların rehabilite edilmesi gibi çalışmalara katılımla katkı vermek de mümkün. Eyleme geçmek, bu çalışmaların içerisinde yer almak büyük önem taşıyor. ÇEVKO Vakfı olarak, bu yıl üyelerimizle birlikte sahil temizliği, orman rehabilitasyonu gibi pek çok aktivite gerçekleştirdik. Harekete geçmeliyiz, birlikte harekete geçmeliyiz. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bugün dinleyeceğimiz çalışma grubu üyelerimizin örnek çalışmalarını da merakla bekliyoruz. Ülkemizin diğer sanayi kuruşlarına örnek oluyor, toplumsal sorumluluk açısından da çok önemli bir görevi yerine getiriyorlar. Herkese teşekkür ediyorum, sizleri saygıyla selamlıyorum.”

L’Oreal Türkiye: Bir Güzellik Şirketi Dünyayı Değiştirebilir Mi?

L’Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ayrıca Etkileşim Direktörü İrem Karaoda, sürdürülebilirlik çalışmaları hakkında bilgilendirme vermeden önce her gün kendilerine “Bir güzellik şirketi dünyayı değiştirebilir mi?” sorusunu sorduklarını belirtti. Bu soruyu katılımcılara da soran Karaoda, sözlerine şöyle devam etti: “Yaptığımız işin kalbinde bu soru var: Bir güzellik şirketi dünyayı değiştirebilir mi? Şuna inanıyoruz: Devrimlerini aşkla yapar ayrıca tüm paydaşlarını bu seferberliğe dahil ederse, Evet! Bunun kalbinde ise üç ana devrim yatıyor: İlki, dijital dönüşüm. İkincisi, bugün ele alacağımız sürdürülebilirlik/ yeşil devrim. Üçüncüsü de anlamlı markalar yaratma devrimi. Sürdürülebilirlik programımız Gelecek İçin L’Oréal’in en büyük özelliği ayrıca benzerlerine göre farkı, kapsayıcılığı. L’Oréal olarak etkimizi yüzde 1’den yüzde 100’e çıkarıyoruz, dedik ayrıca tüm paydaşlarımızı, tedarikçilerimizi, iş ortaklarımızı, müşterilerimizi bu sürece dahil etmek, liderlik etmek üzere yola çıktık. Gelecek İçin L’Oréal Sürdürülebilirlik Programımızla odağımız; kendi iş yapış şeklimizi ‘gezegenimizin sınırlarına’ saygı duyarak dönüştürmek. Yani kendimizi dönüştürmek. Kendimizle sınırlı kalmayarak tüm iş eko-sistemimizi güçlendirmek, daha kapsayıcı olmak. Son olarak, dünyanın yüzleştiği, acil olarak önlem alınması gereken çevresel ayrıca sosyal zorlukların çözümüne ‘somut ayrıca ölçülebilir’ katkılarda bulunmak.

L’Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ayrıca Etkileşim Direktörü İrem Karaoda, Sürüdürülebilirlik programı ile ilgili şunları söyledi: “İklim Değişikliği, Su Güvenliği ayrıca Orman” olmak üzere üç çevresel temanın tümü için altı yıl üst üste ‘3A’ skoru almayı başaran ilk ayrıca tek şirket olduk (Karbon Saydamlık Projesi/ CDP Worldwide tarafından). Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi’nde L’Oréal Global Compact tarafınca iş dünyasının en kapsamlı sürdürülebilirlik programı olarak tanındık. En kapsamlı bu sürdürülebilirlik programını neye göre dizayn ettiniz, derseniz… Altı ana konu başlığımız var. İklim, su, kaynaklar, biyoçeşitlilik, toplumlar ayrıca iş eko sistemi. İklimdeki hedeflerimizin ilki, 2025 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanmak. Ürünlerimizin sevkiyatında oluşan karbon salımını yüzde 50 oranında azaltmak… Ve stratejik tedarikçilerimizin karbon salımını yüzde 50 oranında ayrıca tüketicilerimizin ürün tüketiminden kaynaklanan karbon salımını yüzde 25 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Endüstride kullanılan suyun yüzde yüz geri dönüşümü, ürünlerimizin kullanımından kaynaklanan su kullanımını yüzde 25 oranında azaltmak, su eko-sistemlerine saygılı formüller yaratmak için Çevresel Test Platformları oluşturmak ayrıca su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ile ortak hedeflerle ilerliyoruz. Kaynaklar konusundaki hedeflerimiz ise yüzde 100 oranında tekrardan doldurulabilir, tekrardan kullanılabilir, geri dönüşüme kazandırılabilir veya biyolojik olarak bozulabilir plastik ambalajlar, ambalajlarda geri dönüşüme kazandırılmış maddelerden veya biyolojik temelli kaynaklardan üretilen plastik, geri dönüşüme ayrıca tekrardan kullanıma kazandırılan saha atıkları, döngüsel ekonomiye uygun eko-dizayn stantlar, biyolojik temelli, bol bulunan minerallerden veya yüzde 95 oranında döngüsel süreçlerden elde edilen içeriklerin kullanıldığı formüller ayrıca ambalaj yoğunluğunun yüzde 25 oranında azaltılması. Biyo-çeşitlilik başlığı altında biyolojik temelli içeriklerin izlenebildiği formül ayrıca ambalajlara döneceğimizi taahhüt ediyoruz. Ve biyo-çeşitlilik üzerinde olumlu bir etkiye sahip tesis ayrıca operasyon binaları da hedeflerimiz arasında. Toplumlar konu başlığında, ihtiyaç sahibi kadınların desteklenmesi için 50 milyon Euro fonumuz var. Bozulan eko-sistemlerin bir milyon hektarlık kısmının iyileşmesi ayrıca döngüsel ekonominin desteklenmesi için de 100 milyon Euroluk bir fonumuz daha bulunmakta… Sonuncusu da iş eko-sistemi. Stratejik tedarikçilerimizin çalışanlarının geçimlerinin garantiye alınması, grup ürünlerinin eko-dizaynla üretilmesi hedeflerimiz arasında. Markalarımızın sosyal programlarından minimum 3 milyon kişi yararlanacak, toplumun dezavantajlı kesimlerinden de en az 100 bin kişiye de istihdam sağlayacağız. Türkiye’de bu hedefler doğrultusunda neler yaptık? İki hareket olarak konumlandırıyoruz. İlki “Geri Dönüşüm Hareketi”. E-ticaretimizi yüzde 100 plastiksiz şekilde gerçekleştiriyoruz. Carbios isimli bir startup ile sonsuz kez geri dönüştürülebilen plastikten üretilen ilk kozmetik şişesine imza atmaktan dolayı gururluyuz. Merkez ofisimizde atıklardan kompost üretimi, ileri dönüşüm başlığı altında makyaj stantları (36 okula kitaplık/ kedi evi/ oyuncak dolabı), teşhir malzemelerinin yüzde 100 eko-dizayn olması ayrıca Garnier “Yeşil Bir Adım” projesiyle geri dönüşüme yine katkı sunmaktan dolayı mutluyuz. L’Oréal Professional Serie Expert serisinde yüzde 95 oranında geri dönüştürülmüş plastik kullanılıyor. DIA Light serisinde yüzde 95 geri dönüştürülmüş alüminyum ayrıca yüzde 100 dönüştürülmüş plastik geri dönüştürülebilir kutu mevcut. La Roche_Posay markamızda kartondan ambalaj, Armani My Way parfümünün tekrardan doldurulabilir şişesi ayrıca Kiehl’s markamızın geri dönüştür ayrıca ödülünü al projesi de ‘Geri Dönüşüm Hareketi’nin önemli ayakları… Başka bir startupla da iş birliğimiz var: Çevre Koruma Hareketi başlığımız altında yer alan, su tüketimini yüzde 65 azaltan duş başlığı (Gjosa Water Saver). Fabrikamızda yüzde 72, merkez ofisimizde yüzde 60 oranında yenilenebilir enerji kullanıyoruz. Su tasarrufu amacıyla 6 bin litre yağmur suyunu tekrardan kullanıma sunuyoruz, bahçe sulamasında kullanıyoruz. Garnier çevresel ayrıca sosyal etki etiketleme sistemi başlattı ki tüketiciler A’dan E’ye bir sıralama çerçevesinde ürünün çevreye etkilerini görebiliyor. Ecobeauty Score Konsorsiyumu (42 paydaş ile çevresel etki standardı) ayrıca Biotherm’in ambalajdan satışa sürdürülebilir malzemeler kullanması da diğer çalışmalardan. Su özelinde da liderlik etmeyi planlıyoruz. L’Oréal Türkiye İstanbul üretim tesisimiz, “suyu dönüştürerek kullanan su dostu” bir fabrika haline gelecek. Her yıl 50 milyon litre su tasarruf edilmesi planlanıyor ki bu da 53 bin İstanbullunun bir günlük su tüketimine eş değer bir oran. 2022’nin son çeyreğinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Güçlerimizi birleştirerek dünyayı değiştirebiliriz!”

Unilever: Sürdürülebilir Yaşamı Yaygınlaştırmak İçin Ne Yapmalıyız?

Unilever NAMETR (Unilever Kuzey Afrika, Orta Doğu, Türkiye ayrıca Rusya) Çevre Uyum Müdürü Buket Özbekle Apaydın, Unilever’in sürdürülebilirlik yaklaşımı hakkında önemli bilgilendirmeler verdi:

“Hedefimiz, Sürdürülebilir Yaşamı Yaygınlaştırmak. Özellikle iklim ayrıca döngüsel ekonomi çerçevesinde uygulamalarımızı paylaşmak istiyorum. Unilever, 190’dan fazla ülkede operasyonlarına devam ediyor. 148 bin çalışanıyla faaliyet gösteren, dünyanın önde gelen kişisel bakım, ev bakım, güzellik, sağlık, beslenme ayrıca dondurma şirketlerinden biri. Her gün 3.4 milyar tüketiciye ulaşıyoruz. Unilever olarak Türkiye’de altı fabrikamız ayrıca 5 binden fazla çalışanımızla faaliyet gösteriyor ayrıca 32 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 29 markamızla, en az 1 ürünümüzle her hanede yer alıyoruz. Unilever Türkiye genelinde kadın liderlerin tüm liderlere oranı ise yüzde 50. Unilever bir amacı olan şirketlerin kalıcı olduğuna, bir amacı olan insanların geliştiğine ayrıca bir amacı olan markaların büyüdüğüne inanıyor. Dünyanın karşı karşıya olduğu sorunların aşılması için devletler yoğun çalışıyorlar, ancak iş dünyası ayrıca markalar da çözümün bir parçası olmak zorunda. 2010-2020 yılları arasında uyguladığımız Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı ile dünya genelinde 1.3 milyar insanın sağlığının ayrıca esenliğinin geliştirilmesine destek olduk. Ürünlerimizin sera gazı etkilerinde yüzde 10 azaltım sağladık, tüketici atıklarının ayak izini de yüzde 34 oranında azalttık. 2.6 milyon küçük işletme sahibine destek sağladık, ürünlerimizin yüzde 67’sinin sürdürülebilir yöntemlerle tedariğini sağladık. BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini operasyonlarına entegre eden ilkler arasındaydık. 10 bu yılın sonunda sürdürülebilirlik konusundaki ajandamız sona ermedi. 2020 tarihinde Unilever Sürdürülebilir Yaşam Pusulası stratejimizi lanse ettik. Bu yeni iş stratejimiz 1 milyar Euro’luk İklim ayrıca Doğa Fonu’nu, 2039 tarihinde tüm ürünlerin üretiminden kaynaklı emisyonlarda karbon nötr olmasını, 2023 yılına kadar ağaçsızlandırmadan arınmış bir tedarik zincirini, yeni jenerasyon çiftçileri ayrıca küçük işletmeleri güçlendirmeyi, 2030 yılına kadar ürün formülasyonlarını biyobozunur hale getirmeyi ayrıca 100 adet su koruyuculuğu (Water Stewardship) programını hayata geçirmeyi de içeren birçok hedefi içinde barındırıyor… Ekosistemimiz içinde 4R Stratejimiz mevcut. Bu stratejiyi azalt, tekrardan kullan, geri dönüştür ayrıca geri kazan olarak özetlemek mümkün (Reduce/ Reuse/ Recycle/ Recover). Bu strateji kapsamındaki yatırımlarımızı da temiz teknoloji fonumuz aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. 2021’de Türkiye’de toplamda 1.8 milyon Euro değerinde sürdürülebilir teknoloji yatırımına imza atıldı. 2010-2020 döneminde Türkiye’deki fabrikalarımızda karbon emisyonlarında yüzde 55 azalma sağlanırken 2010 tarihinden bugüne üretim süreçlerinde kullanılan enerjide ürün başına yüzde 17 azaltma kayıtlara geçti. ‘Çöplüğe Sıfır Atık’ uygulamamız da hala devam ediyor.”

Şirketin tüm fabrikalarında yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan elektrik enerjisi kullanımı ayrıca ‘çöplüğe sıfır tehlikesiz atık’ sisteminin mevcut olduğunu ifade eden Buket Özbekle Apaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güneş, rüzgar ayrıca yenilenebilir termal enerji kaynaklarına odaklanan karbonsuzlaştırma çalışmalarımız devam ediyor. 2025’e kadar yeni hedeflerimiz de var. Atık toplama ayrıca işleme özelinde yatırım ayrıca doğru ortaklıklarla, geri dönüştürülmüş plastik satın alımı ayrıca kullanımıyla, piyasaya sürdüğümüz ambalajların toplama bedelini doğrudan ödediğimiz ‘Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Planları’ ile sattığımızdan daha fazla plastiği toplayıp işleyeceğiz. ÇEVKO ile çalışıyoruz bu konuda da. İlk kullanılan plastiği ciddi şekilde azaltacağız. Ülkemizde PCR alt yapısını da desteklemeye devam edeceğiz.”

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, konuşmacılara teşekkür etti ayrıca bu söyleşide olduğu gibi şirketlerin yaptıkları çalışmaları paylaşmalarının bir kez daha önemine değindi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar: - sosyal içerik platformu - ETSY Blog - uygulama fikirleri - vize başvurusu islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet dijital pazarlama ajansi dijital pazarlama elektronik sigara grup sex deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu