İkinci Yüzbu yılın İktisat Kongresi kapsamında konuşan dünyaca ünlü Japon mimar Hiroyuki Unemori, Japonya’daki depreme dirençli ayrıca uyumlu mimari çalışmalarını aktararak, “Şehirleri yüz yıl içinde düşünmemiz gerekiyor” dedi.
İkinci Yüzbu yılın İktisat Kongresi kapsamında konuşan dünyaca ünlü Japon mimar Hiroyuki Unemori, Japonya’daki depreme dirençli ayrıca uyumlu mimari çalışmalarını aktararak, “Şehirleri yüz yıl içinde düşünmemiz gerekiyor” dedi.
İkinci Yüzbu yılın İktisat Kongresi kapsamında Japon mimar Hiroyuki Unemori, “Geleceğin Dünyasında Dirençli Şehirler” başlığıyla sunum yaptı. Hiroyuki Unemori, “Türkiye’ye ilk defa geldim. İstanbul ayrıca İzmir’i gördüm. Bu iki ilde de doğu ayrıca batı kültürü çok güzel bir uyum yakalamış. Şehirleri yüz yıl içinde düşünmemiz gerekiyor. İlerde ne gibi sorunlar yaşanır, bunları iyi değerlendirmek gerekiyor” diye konuştu.
“Depreme karşı şehirler tekrardan yapılandırıldı”
Japonya’da depreme karşı oluşturulan konstrüksiyon projesini anlatan Unemori, “Japonya’da çok sayıda deprem oluyor. Her yıl 6’nın üzerinde 20 deprem oluyor. Bu anlamda şehir planlamasında bir sonraki aşamayı uyguladık. Bina standartları geliştirerek şehirler sonraki depremlere göre hazırlandı. Tekrardan güçlendirme süreci farklı aşamalardan geçiyor. Önce geçici konut ayrıca altyapıyı ortaya koyduk. Daha sonra tekrardan yapılandırma sürecini tamamladık. Sonra toplum merkezleri gibi kamuya açık binalar yapıldı. Burada insanların bir araya gelebileceği yerleri nasıl yaptığımız da önemli” dedi.
“Afeti yaşayan insanlar birbirleriyle etkileşimde bulunmak istiyor”
Japonya’da depremin yıkım yarattığı yerlerdeki yapısal dönüşüm projelerini, teknolojiye dayalı dirençli bina örneklerini gösteren Unemori, dönüşüm için vatandaşların da sürece dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Unemori, “Vatandaşların seslerini dinlemenin ne kadar önemli olduğunu anladık. Vatandaşlar bu sürecin içine katılıyorlar. 30’un üzerinde çalıştay düzenledik ayrıca çok sayıda fikir dinledik. İnsanlar öğrenmek için birilerini dinlemek istiyorlar. Çünkü afeti yaşayan insanlar birbirleriyle etkileşimde bulunmak istiyorlar. Bizler yaptığımız binalarda da insanların buluşabileceği, etkileşime girebileceği alanlar planladık. Güçlü kamusal binaların yapıldığı yerler aynı zamanda toplanma merkezlerinin de oluşmasını sağlayacaktır. Ümit ediyorum ki bu anlattıklarım sizlere de ilham olsun” ifadelerini kullandı.