British Council’ın gerçekleştirdiği ‘İngilizcenin Geleceği: Küresel Perspektifler’ (The Future of English: Global Perspectives) araştırması, İngilizcenin önümüzdeki on yıl içinde dünyanın en çok konuşulan dili olma konumunu koruyacağını ayrıca öğretmenlerin, artan otomasyon, yapay zeka ayrıca makine öğrenimi karşısında bile İngilizce öğreniminin merkezinde yer almaya devam edeceğini ortaya koydu.
British Council’ın gerçekleştirdiği ‘İngilizcenin Geleceği: Küresel Perspektifler’ (The Future of English: Global Perspectives) araştırması, İngilizcenin önümüzdeki on yıl içinde dünyanın en çok konuşulan dili olma konumunu koruyacağını ayrıca öğretmenlerin, artan otomasyon, yapay zeka ayrıca makine öğrenimi karşısında bile İngilizce öğreniminin merkezinde yer almaya devam edeceğini ortaya koydu. Araştırmanın Türkiye’den edinilen bulgularında ise İngilizce öğrenmeye yönelik bireyselleştirilmiş yaklaşımlara talebin artmaya başladığı dikkat çekiyor.
British Council tarafınca gerçekleştirilen ‘İngilizcenin Geleceği: Küresel Perspektifler’ (The Future of English: Global Perspectives) araştırması, dünya genelinde İngilizcenin kullanımının yanı sıra İngilizce öğretimi ayrıca öğrenimine yönelik yaklaşımlar hakkında daha fazla araştırma, tartışma ayrıca planlama için gündemi şekillendirmek üzere hayata geçirildi. İngilizcenin Geleceği: Küresel Perspektifler, İngilizcenin dünya genelindeki rolünü değerlendiren ayrıca analiz eden önemli bir British Council yayını olma özelliğini taşıyor. Politika yapıcılar, eğitimciler ayrıca bu alanda etkili kişilerle gerçekleştirilen küresel yuvarlak masa toplantılarından ayrıca araştırmalardan elde edilen verilere dayanan rapor, İngilizcenin sosyal, eğitimsel ayrıca mesleki amaçlar için kullanımına ilişkin küresel bulgular sunuyor. Araştırmanın göze çarpan temel bulguları ayrıca önerileri arasında şunlar yer alıyor:
Türkiye’den bulgu ayrıca öneriler: Bireyselleştirilmiş öğrenme programlarına talep artıyor
Tüm dünyadan 49 ülkeyi içeren araştırmada, Türkiye konusunda bulgular ayrıca öneriler de yer alıyor. ‘İngilizcenin Geleceği: Küresel Perspektifler’ raporunda, Türkiye için İngilizce dil öğreniminin, özellikle küresel iş piyasasındaki beklentiler için büyüme göstermesinin muhtemel olduğu dikkat çekiyor. Aynı zamanda, teknolojinin iş ayrıca istihdam başarısı için gerekli ayrıca öğretme, öğrenme, ölçme ayrıca değerlendirme için önemli olduğu ancak teknolojiye erişimde eşitsizlik ile ilgili sorunların ele alınması gerektiği belirtiliyor. Raporda, İngilizce öğrenmeye yönelik özelleştirilmiş bir yaklaşımın da giderek daha fazla talep gördüğünün ayrıca öğrencilerin bireyselleştirilmiş öğrenme programları arayışı içinde olduklarının altı çiziliyor. Bu ihtiyacın, ulusal eğitim sistemlerinin tüm yönleri üzerinde etkileri olacağı ayrıca gerçekleşmesi durumunda, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını karşılamak için ‘eğitim sürecinin özelleştirilmesi’ gerekeceği belirtiliyor.
Pandemi devamında artmaya devam eden dijitalleşme, daha fazla fırsat, içerik ayrıca çevrimiçi İngilizce süreçleri yaratıyor. Bu da hem genel olarak hem de İngilizce için eğitimde teknolojinin etkisini artırıyor. Sosyal medyanın da bireyselleştirilmiş öğrenmenin hem içeriğe hem de yöntemlere yön verdirdiğini belirten araştırmada, gençlerin uluslararası bağlantılarla motiayrıca olduğunu öne çıkıyor.
Raporda göze çarpan diğer bir bulgu ise ölçme ayrıca değerlendirme üzerine. Gençlerin temel motivasyon kaynağının hala ölçme ayrıca değerlendirme olarak görüldüğü araştırmada, gençlerin algılarının eğer eğitimlerinin belirli bir yönü üzerinde sınava gireceklerse onu öğrenecekleri yönünde. Öğretmen eğitimi ayrıca öğretiminin kalitesine odaklanılması gerektiğine dair farkındalığın artması da Türkiye’den elde edilen pozitif bulgular arasında yer alıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı