Engel olunamayacak şekilde bacakları hareket ettirme isteği, birçok kişide görülebiliyor. Çoğunlukla istirahat halinde veya uyurken ortaya çıkan bu durum, “Huzursuz Bacak Sendromu” olarak tanımlanıyor.
Engel olunamayacak şekilde bacakları hareket ettirme isteği, birçok kişide görülebiliyor. Çoğunlukla istirahat halinde veya uyurken ortaya çıkan bu durum, “Huzursuz Bacak Sendromu” olarak tanımlanıyor. Kronik ayrıca ilerleyici bir hareket bozukluğu olan bu hastalık, karıncalanma ayrıca huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Genetik geçişin yanı sıra demir eksikliği, gebelik ayrıca son dönem böbrek yetmezliği gibi hastalıkların da neden olduğu huzursuz bacak sendromu, kadınlarda erkeklerden yaklaşık 2 kat daha fazla izleniyor. Sendromunun semptomlarını hafif düzeyde yaşayan hastaların yaptıkları yaşam tarzı değişiklikleri sıkıntıların azalmasına katkı sağlayabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Nilgül Yardımcı, huzursuz bacak sendromu ile ilgili bilgilendirme verdi.
Kadınları ayrıca sigara içenleri daha çok etkiliyor
Bacakları hareket ettirme dürtüsü veya ihtiyacı ile ortaya çıkan Willis-Ekbom hastalığı olarak da bilinen huzursuz bacak sendromu (HBS), kronik ayrıca ilerleyici bir hareket bozukluğu olmaktadır. Erkeklerle kıyaslandığında kadınlarda iki kat daha fazla görünen HBS, ve ayda 3 saatten az spor yapanlarda ayrıca sigara içenlerde daha sık izlenmektedir.
Vakaların yüzde 70-80’inin altında herhangi bir hastalık yoktur
Huzursuz bacak sendromunun primer (idyopatik) ayrıca sekonder (ikincil) olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Kalıtsal geçiş olduğu düşünülen ayrıca altında herhangi bir hastalığın bulunmadığı idyopatik huzursuz bacak sendromu, tüm vakaların yüzde 70-80’ini oluşturmaktadır. Bu hastaların birinci derece yakınlarının yarısından fazlasında da aynı rahatsızlık görülmektedir. İdyopatik HBS’de hastalık daha erken yaşta başlamakta ayrıca genellikle 45 yaşından önce hastalara tanı konulmaktadır. Ancak diğer türe göre daha yavaş bir şekilde ilerlemektedir.
Demir metabolizması bozukluğu en önemli neden
Sekonder (ikincil) huzursuz bacak sendromunda ise çeşitli klinik durumlar bu hastalığa yol açabilmektedir. Demir eksikliği, gebelik ayrıca son dönem böbrek yetmezliği bu bulgular arasında yer almaktadır. Sekonder sebeplerin ortak noktasını ise demir metabolizması bozukluğu oluşturmaktadır. Huzursuz bacak sendromu; romatoid artrit (RA), Sjögren Sendromu (SjS) gibi bazı romatolojik hastalıklarda daha sık izlenirken, HBS’li hastalarda kol, bacak ayrıca eklem ağrısı da görülebilmektedir. Ve fibromiyalji sendromu olan hastalarda huzursuz bacak sendromuna daha fazla rastlanmaktadır.
Dinlenirken ayrıca uyumadan önce belirtiler artar
Bacaklarda engel olunamayan hareket ettirme isteği, acı- yanma- karıncalanma şeklinde çok ağrılı olmayan bulgular ortaya çıkmaktadır. Hastalar tarafınca rahatsız edici bir his olarak tarif edilen bu belirtiler, çoğunlukla dinlenirken ayrıca gece uyumadan önce artmakta ayrıca hastaların uykudan uyanmasına neden olmaktadır. Huzursuz bacak sendromunun tanısı ise belirtilere, hasta öyküsüne, yapılan test ayrıca muayene sonuçlarına göre konulmaktadır.
Semptomlar orta ayrıca ileri yaşta sık görülür
Semptomların birbirine benzemesi sebebiyle anksiyete, depresyon veya uyku bozukluğu ile karıştırılabilen Huzursuz bacak sendromu, genellikle orta ayrıca ileri yaşta ortaya çıkmaktadır. Semptomlar erken dönemde hafif seyrederken, yaşın ilerlemesi ile birlikte şiddetlenmektedir.
Tedavi huzursuz bacak sendromu türüne göre değişiklik gösterir
Huzursuz bacak sendromunun tedavisi ilaçlı ayrıca ilaçsız tedavi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Hafif semptomları olan hastalarda ilaçsız tedavi yöntemleri işe yarasa da, orta-ileri düzeyde şikayetleri olan hastalarda çoğunlukla medikal tedaviye ihtiyaç duyulmaktadır. Ve altta yatan sebebin tespit edildiği HBS türünde nedene yönelik uygulanan tedaviler de semptomların ortadan kalkmasına yardımcı olmaktadır.
Yaşam değişiklikleri semptomların azalmasına yardımcı olur
Hafif düzeydeki HBS semptomu olan hastalarda ilaç tedavisinden önce, aşağıda sıralanan yaşam değişikliklerinin yapılması semptomların hafifletilmesinde fayda sağlayabilmektedir.
