Son zamanlarda gençler arasında yaygınlaştığı iddia edilen ateizm ayrıca deizm gibi din dışı yönelimlerin lise öğrencileri arasında yaygınlık durumu ayrıca bununla ilgili olan değişkinleri tespit etmek üzere Harran Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri desteği ile İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ömer Özdemir tarafınca yürütülen araştırma projesinde çarpıcı bulgulara ulaşıldı.
Son zamanlarda gençler arasında yaygınlaştığı iddia edilen ateizm ayrıca deizm gibi din dışı yönelimlerin lise öğrencileri arasında yaygınlık durumu ayrıca bununla ilgili olan değişkinleri tespit etmek üzere Harran Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri desteği ile İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ömer Özdemir tarafınca yürütülen araştırma projesinde çarpıcı bulgulara ulaşıldı.
Şanlıurfa ili genelinde tüm lise türlerinden 803 katılımcı ile gerçekleştirilen araştırmada, iddia edilenin aksine gençler arasında ateizm ayrıca deizmin dile getirildiği kadar yaygın olmadığı sonucuna ulaşıldı.
Tutarsız Aile Ortamı Gençleri Olumsuz Etkiliyor
Yapılan araştırmanın bulgularına göre katılımcıların yalnızca %2’si kendisini ateist olarak tanımlarken, %0,9’u kendisini deist olarak tanımlamaktadır. Ve din dışı yönelim seviyesi en yüksek çıkan öğrencilerin, yetiştikleri aile ortamını “tutarsız” olarak niteleyen katılımcılardan oluştuğu görülmektedir. Göze çarpan bu veriye göre gençler tarafınca tutarsız olarak nitelenen bir aile tutumunun bireylerde din dışı eğilime yol açtığı dile getirilebilir.
“Okulda verilen din eğitiminin, inanç ile ilgili aklınıza takılan sorulara cevap vermede başarılı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna verilen cevaplara bakıldığında ise, yüksek seviyede ayrıca çok yüksek seviyede din dışı eğilime sahip olan öğrencilerin, ağırlıklı olarak mevzu bahis eğitimi “yetersiz” bulan öğrencilerden oluştuğu belirlendi. Bu tespitten hareketle öğrencilerin din ile ilgili sorularına doyurucu cevap bulamamalarının, gençlerde ateizm ayrıca deizm gibi din dışı eğilimlere yönelmelerinde etki eden unsurlardan biri olduğu da söylenebilir.
Bununla birlikte katılımcıların %56,5’inin dinî bilgilendirme birikimini ailesinden elde ettiğini dile getirdiği araştırmada, ilgi çeken bulgulardan biri de din dışı yönelim seviyesi yüksek olan öğrencilerin, dinî anlayış ayrıca dinî bilgilendirme birikimlerinde en fazla yeri olan unsurları kitaplar ayrıca sosyal basın olarak belirtmeleridir.
Sosyal Basın Gençlerin Din Dışı Yönelimlerinde Oldukça Etkili
Bu tespite dayanak oluşturan “Dinî anlayışınızda ayrıca dinî birikiminizde en etkili olan kişi ya da kurum aşağıdakilerden hangisidir?” sorusuna katılımcıların %4,9’u “kitaplar”, %3’ü “sosyal medya” cevabını vermişken; uygulanan ölçek verilerine göre yüksek düzeyde din dışı eğilime sahibi olduğu tespit edilen katılımcıların %21,4’ünün “kitaplar” cevabını verenlerden, %21,4’ünün de “sosyal medya” cevabını verenlerden oluştuğu görülmüştür.
Benzer şekilde çok yüksek din dışı eğilime sahip olan katılımcıların %27,3’ünün “kitaplar” cevabını verenlerden, %18,7’sinin de “sosyal medya” cevabını verenlerden oluştuğu görülmüştür. Bu verilere göre gençlerin dinî konularda bilgilendirme edindiği kaynakların güvenilir olup olmaması, din dışı yönelimlerinde oldukça etkili olduğu görülmektedir.
Araştırmadan elde edilen veriler ayrıca analizler sonucunda çeşitli tavsiyelerde bulunan Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ömer Özdemir; “Aile bireyleri gençlere karşı baskıcı ayrıca tutarsız yaklaşımlardan şiddetle kaçınmalı, gençlere karşı hoşgörülü olmalıdır. Okulda verilen din eğitimi gençlerin din ile ilgili sorularına doğru ayrıca doyurucu cevap verebilecek biçimde düzenlenmeli ayrıca bu doğrultuda nitelikli kitap, görsel, video vb. materyaller üretilmelidir. Dini temsil ettiği düşünülen kişiler söz ayrıca davranışlarıyla gençlere doğru örnek olmalıdır. İlgili kamu kurumları ayrıca sivil toplum örgütleri, gençlerin yoğun biçimde kullandıkları sosyal basın ağlarında etkili bir şekilde varlık göstermelidir. Bunun yanı sıra gençlerin din ile ilgili sorularına sağlıklı cevaplar verebilecek nitelikte program ayrıca içerikler üretilmelidir” diye konuştu.
