İkinci Yüzbu yılın İktisat Kongresi’nde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ayrıca Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Köroğlu, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılının önemsenmesi gerekiyor.
İkinci Yüzbu yılın İktisat Kongresi’nde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ayrıca Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Köroğlu, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılının önemsenmesi gerekiyor. Daha iyi bir yüzyılı yaşamak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Daha farklı bir Türkiye için eleştirel okurlar yetiştirmeyi başarmalıyız” dedi.
İkinci Yüzbu yılın İktisat Kongresi’ne katılan Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ayrıca Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Köroğlu, “Bu Yüzyılda Okur Yetiştirmeyi Başaracak Mıyız?” ayrıca “İnsan Sermayesinin Gelişiminde Beşeri Bilimler Eğitimi ayrıca Eleştirel Okuryazarlığın Vazgeçilmezliği” başlıklı bir sunum yaptı.
Sunuma kongrenin önemine değinerek başlayan Doç. Dr. Erol Köroğlu, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılının önemsenmesi gerekiyor. Ve daha iyi bir yüzyılı yaşamak için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Bu acılı ayrıca heyecanlı günlerde bu toplantının olması çok önemli” dedi.
“Temelsiz görüşleri birbirine dayatmayı terk edecekler”
Edebiyat ayrıca şiir üzerine konuşan Doç. Dr. Erol Köroğlu, “Bir metinde sözün nasıl dizildiğini anladıktan sonra metnin anlamını ortaya çıkarmanın kolaylaşacağını onlara anlatabilmeliyiz. Gençlerimizin bunu yapabilmesini sağlayabilmemiz lazım. O vakit ideolojik yönelimlere, politik taraflara göre temelsiz görüşleri birbirine dayatmayı terk edecek ayrıca temelleri daha sağlam, kanıtlarla desteklenen yorumlar üretecek bir gençlik yetiştirebiliriz. Bu sayede insan sermayesi çok daha farklı ayrıca olumlu yönlere ulaşacak. Bunu gerçekleştiremediğimizde, zekâlarını körelttiğimiz gençler, eleştirellikten uzak ayrıca adata kör dövüşünü andıran bir iletişim alanını gün geçtikçe daha fazla büyütüyor hale gelecekler” dedi.
“Beşeri bilimler eğitimini tekrardan düşünmeliyiz”
Doç. Dr. Erol Köroğlu, bu durumun zararlarını kendilerinde gördüklerini belirterek, şunları söyledi: “Kendi başarısızlıklarımızı biliyoruz. Bunları giderme yolunda çaba harcamadığımızda her şeyin nasıl daha kötüye gittiğini de biliyor ayrıca gözlemliyoruz. O vakit anlama, yorumlama ayrıca anlamlandırmaya öncelik veren beşeri bilimler eğitimini tekrardan düşünmeliyiz. Bu konuda verilecek hiçbir emek, yapılacak hiçbir harcama boşa gitmiş olmaz. Daha farklı bir Türkiye için eleştirel okurlar yetiştirmeyi başarmalıyız.”