Her çocuğun felaketler karşısında verdiği tepkinin farklı olduğunu belirten uzmanlar, saldırganlaşma, tartışma, zorbalık ayrıca sessizleşip içine kapanma gibi tepkilerin görülebileceğini ifade ediyor.
Her çocuğun felaketler karşısında verdiği tepkinin farklı olduğunu belirten uzmanlar, saldırganlaşma, tartışma, zorbalık ayrıca sessizleşip içine kapanma gibi tepkilerin görülebileceğini ifade ediyor.
Çocukların zihnindeki yanlış anlaşılmaları düzeltmek için ebeveynlerin fırsata sahip olduklarını söyleyen Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, çocuklara ağlamanın ayrıca üzülmenin sorun olmadığının anlatılmasını, güvende olduğunun hissettirilmesini ayrıca kaybettikleri için yas tutmasına izin verilmesini tavsiye ediyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, çocukların karşılaşılan felaketlere verdikleri tepki şekillerinden bahsetti ayrıca ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulundu.
Her çocuk felakete farklı tepki veriyor
Her çocuğun bir felakete farklı tepkiler verdiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt sözlerine şöyle devam etti:
“Afet sonrası çocuklar korku, üzüntü, endişe, kaybolmuş ayrıca yalnız hissetme gibi güçlü duygular yaşayabilirler. Bu tür duygulara sahip olmaları normaldir ayrıca bunları ifade etmelerine izin verilmelidir. Bazen çocuklar, özellikle küçük olanlar duygularını kelimelerle ifade etmekte zorlanıp davranışlarıyla ifade ederler. Bazı çocuklar duygularıyla saldırganlaşarak başa çıkarlar. Sınıf arkadaşları ayrıca kardeşleriyle tartışabilir veya kavga edebilir, ev veya okul kurallarına uymayı bırakabilir, başkalarına zorbalık yapabilirler. Bazı çocuklar korkar. Daha önce korkmadıkları şeylerden korkabilirler veya sessizleşip içine kapanabilirler. Hatta bazı çocuklar kekelemeye başlayabilirler. Bazı çocuklar bedensel tepkiler geliştirirler. Tıbben hiçbir sorunu olmamasına rağmen baş ağrısı veya karın ağrısı hissederler. Bazı çocuklar uyumakta zorlanırlar, kabuslar görür veya okulda konsantre olmakta güçlük çekerler. Özellikle ergenler riskli davranışlar göstermeye başlayabilirler.”
Ebeveynler yanlış anlaşılmaları düzeltebilir
Genel olarak çocuklara neler olduğu ayrıca neler olacağına dair yaşına uygun bilgilendirme verilmesi gerektiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, ebeveynlerin bu bilgilendirme verme sürecinde çocukların zihnindeki yanlış anlaşılmaları düzeltmek için de fırsata sahip olduklarını söyledi ayrıca tavsiyelerini şöyle sıraladı:
– Onu dinlemek ayrıca sizinle duygularını paylaşması için zaman ayırın. Kendi duygularınızı paylaşmanız da onu duygularını ifade etmesi için motiayrıca edecektir.
– Üzgün olmanın ayrıca ağlamanın sorun olmadığını söyleyin. ‘Hiçbir şey yapmak istemiyor gibisin, üzgün olduğunu görüyorum. Böyle durumlarda üzgün olmak normaldir’ şeklinde cümlelerle onu anladığınızı hissettirin ayrıca duygusunu yansıtın.
– Eğer oyun yaşındaysa çizim veya kukla gibi sözsüz ifade yolları ile duygularını sizinle paylaşması için olanak yaratabilirsiniz.
– Okul öncesi dönemde çocuğu olan ebeveynler, mümkün olduğu kadar çocuklarınızı gürültüden, karmaşamadan uzakta kalmaya çalışın. Kıyafet seçimi gibi küçük şeyler üzerinde kontrol sahibi olmasına fırsat vermeye çalışın.
Sosyal basın görüntülerine maruz kalması engellenmeli
Çocuğa her şeyin iyi olacağına, güvende olduğuna dair umut ayrıca güvence verilmesi gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Güvende olduğunu sık sık hatırlatın. Onu sık sık kucaklayın ayrıca daha çok yanında zaman geçirin. Çocuğunuzun kaybettiği kişi, hayvan ya da eşyalar için yas tutmasına izin verin. Onun yanında olun, güçlü olmasını beklemeyin ayrıca üzgün olmasına izin verin. Elinizden geldiğince hızlı bir şekilde banyo, uyku gibi eski rutinlerinize dönmeye çalışın. Okula başlaması rutinine dönmesine fayda sağlayacaktır. Ve okulda arkadaşlarıyla duygu ayrıca düşüncelerini paylaşabilir. Ergenler yardımlaşma etkinliklerine dahil olduklarında güçlenmiş ayrıca onaylanmış hissederler. Bu yüzden bu etkinliklere dahil olmaları için yönlendirin. Özellikle dikkat edilmesi gereken bir konu da sosyal medyadaki görüntülere maruz kalmasının engellenmesi gerektiğidir. Bu durum çocukların maalesef ikincil travmatizasyonuna yol açabiliyor” diye konuştu.