tarımenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5068
EURO
34,9114
ALTIN
2.432,41
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
18°C
Cuma Hafif Yağmurlu
19°C

Çizgi filmler çocukların yüzde 33’ünde şiddet içeren davranışlara neden olabiliyor

Çizgi filmlerin çocukların psikoloji üzerinde farklı etkilere sahip olduğunu belirten uzmanlar, eğitici içeriğe sahip çizgi filmlerin çocukların akademik başarı ayrıca okuma alışkanlıklarına katkı sağlayabileceğini söylüyor.

Çizgi filmler çocukların yüzde 33’ünde şiddet içeren davranışlara neden olabiliyor
19.06.2023 15:23
0
A+
A-

Çocukla birlikte içerik hakkında sohbet ederek çizgi film izlenmeli

Çizgi filmlerin çocukların psikoloji üzerinde farklı etkilere sahip olduğunu belirten uzmanlar, eğitici içeriğe sahip çizgi filmlerin çocukların akademik başarı ayrıca okuma alışkanlıklarına katkı sağlayabileceğini söylüyor. Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt iyi hazırlanmış içeriklerin çocukları olumlu yönde desteklerken, cinsellik, şiddet veya alkol tüketimi ile ilgili içeriklere sahip çizgi filmlerin çocuklarda artan saldırganlığa, şiddete karşı duyarsızlaşmaya ayrıca sağlıksız davranışların gelişmesine yol açabileceğine dikkat çekiyor. Çocukların doğaüstü güçlere veya imkânsız becerilere sahip karakterleri tasvir eden çizgi filmlerde, tanık oldukları tehlikeli hareketleri veya gösterileri taklit etmeye çalışabileceklerinin altını çizen Vogt, ailelerin çizgi filmleri çocuklarıyla birlikte, anlamlı sohbetler ederek izlemesini öneriyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, çizgi filmlerin çocukların psikolojisini nasıl etkilediğine dair açıklamalarda bulundu.

Araştırmalar, çizgi filmlerle çocuk psikolojisi arasındaki ilişkiye ışık tutuyor

Canlı renkleri, sevimli karakterleri ayrıca hayali hikayeleriyle çocukları büyüleyen çizgi filmlerin, uzun zamandır çocukluk eğlencesinin temelini oluşturduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Son araştırmalar, çizgi filmlerle çocuk psikolojisi arasındaki karmaşık ilişkiye ışık tutarak ebeveynleri çocuklarının duygusal refahı üzerindeki potansiyel etkilerini dikkatli bir şekilde düşünmeye teşvik ediyor.” dedi.

Eğitici çizgi filmler akademik başarı ayrıca okuma alışkanlığına katkı sağlayabilir

Çizgi filmlerin, dikkatli bir şekilde tasarlandığında, çocuğun bilişsel ayrıca duygusal gelişimi üzerinde olumlu etkilere sahip olabileceğine değinen Vogt, “Çizgi filmler çocuklara yeni bilgiler, fikirler ayrıca problem çözme senaryoları sunarak bilişsel gelişimi teşvik edebilir. Çocukların dikkat süresini, hafızasını ayrıca eleştirel düşünme becerilerini geliştirebilir. Araştırmalar, çizgi film içeriğinin ilgi çekici görselleri ayrıca canlı anlatımları sebebiyle daha fazla dikkat çektiğini ayrıca çocukların geleneksel öğrenme yöntemlerine kıyasla bilgiyi daha etkili bir şekilde özümsemelerini sağladığını gösteriyor. Çizgi filmler, çocukları yeni kelimelerle, cümle yapılarıyla ayrıca hikâye anlatma teknikleriyle tanıştırarak dil gelişimine katkıda bulunur. Çocuklara dinleme, konuşma ayrıca anlama gibi dil becerilerini duyma ayrıca uygulama fırsatı sunar.   Eğitici çizgi film programlarını izleyen öğrenciler, daha yüksek akademik notlar alma, artan okuma alışkanlıkları sergileme, rekabet becerileri sergileme ayrıca şiddet içerikli ya da tamamen eğlence temelli televizyon programları arasında ayrım yapmada daha başarılı olma eğilimindedir.” şeklinde konuştu.

İyi hazırlanmış çizgi filmler duygusal ifade ayrıca anlayış için değerli araçlar olabilir

Çizgi filmlerin çocukların sosyal ayrıca ahlaki gelişimlerini de etkileyebileceğini belirten Vogt, “Çocukları çeşitli sosyal durumlarla, duygularla ayrıca ahlaki ikilemlerle tanıştırarak empati kurmayı, bakış açısı kazanmayı ayrıca başkalarını anlamayı teşvik ederler. Çocuklara paylaşma, iş birliği yapma ayrıca çatışma çözme gibi sosyal becerileri öğrenmeleri için fırsatlar sunar. Ve araştırmalar, iyi hazırlanmış çizgi filmlerin duygusal ifade ayrıca anlayış için değerli araçlar olarak hizmet edebileceğini öne sürüyor. Çizgi filmlerdeki karakterler genellikle neşe, üzüntü, öfke, korku ayrıca sevgiyi deneyimleyerek çocukların kendi duygularını öğrenmelerini ayrıca yönetmelerini sağlar. Çizgi filmler, ahlaki ikilemleri, etik seçimleri ayrıca eylemlerin sonuçlarını sunarak çocukların ahlaki gelişimini şekillendirmede rol oynar. Çocuklara değerleri, adaleti, dürüstlüğü ayrıca sorumluluğu öğretebilirler. Yaratıcı dünyalar, karakterler ayrıca hikayeler sunan çizgi filmler çocukların hayal gücünü ayrıca yaratıcılığını teşvik eder.” açıklamasını yaptı.

Karakterlerin gerçek olduğuna, anlatılan olayların gerçek hayatta yaşanabileceğine inanabilirler

Çok sayıda fayda sağlasa da çizgi filmlerin dikkatle değerlendirilmesini gerektiren olumsuzlukları olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Özellikle okul öncesi çocuklar, hayal ile gerçek arasında ayrım yapmakta daha fazla güçlük çekme eğilimindedir. Çizgi filmlerdeki karakterlerin gerçek olduğuna ya da çizgi filmlerde anlatılan olayların gerçek hayatta yaşanabileceğine inanabilirler. Bunun nedeni, küçük çocukların genellikle çizgi filmlerin kurgusal dünyası ile gerçek dünya arasındaki sınırlar hakkında sınırlı bir anlayışa sahip olmalarıdır. Çocuklar büyüdükçe ayrıca bilişsel yetenekleri geliştikçe, hayal ürünü kavramını anlamaya ayrıca gerçek ile hayali olanı ayırt etmeye başlarlar. 6 ila 7 yaşları arasında, çocuklar genellikle çizgi filmlerin kurgusal doğasını daha iyi kavrar ayrıca hayali unsurlar ile gerçeği ayırt edebilir.” dedi. 

Çizgi filmlerde tasvir edilen gerçek ile kurgusal dünya arasında ayrım yapmakta zorlanan çocukların, gerçek hayattaki durumları doğru yorumlamada da zorluklarla karşılaşabileceğini sözlerine ekleyen Vogt, “Çizgi filmler genellikle abartılı ayrıca gerçekçi olmayan senaryolar sunar ayrıca bu senaryolar harfi harfine alındığında gerçek dünyanın nasıl işlediğine dair yanlış kanılara yol açabilir. Bu yanlış yorumlama, bir çocuğun karar verme becerilerini, problem çözme yeteneklerini ayrıca sosyal etkileşimlerini etkileyebilir.” diye konuştu.

Çocuklar, çizgi filmlerde tanık oldukları tehlikeli hareketleri taklit etmeye çalışabilirler

Sıklıkla olağanüstü yeteneklere, doğaüstü güçlere veya imkânsız becerilere sahip karakterleri tasvir eden çizgi filmlerin, çocukların beklentileri üzerindeki etkisine değinen Vogt, “Çocuklar bu tasvirlerin fantastik doğasını kavrayamadıklarında, kendi yetenekleri veya başkalarının yetenekleri hakkında gerçekçi olmayan beklentiler geliştirebilirler. Bu, hayal kırıklığına, hüsrana ayrıca çarpık bir gerçeklik algısına yol açarak çocuğun özgüvenini ayrıca motivasyonunu potansiyel olarak engeller. Gerçekle hayali ayırt etmekte güçlük çeken çocuklar, çizgi filmlerde tanık oldukları tehlikeli hareketleri veya gösterileri taklit etmeye çalışabilirler. İster yüksekten atlamayı ister dövüş sahnelerini taklit etmeyi veya tehlikeli nesnelerle deney yapmayı içeriyor olsun, bu eylemler fiziksel zarar veya kazalarla sonuçlanabilir. Bu tür eylemlerin kurgusal olduğu ayrıca gerçek hayatta güvenli olmadığı özelinde net bir anlayışa sahip olmayan çocuklar, kendilerini gereksiz risklere maruz bırakabilirler.” uyarısında bulundu.

Gerçek ile hayal arasındaki ayrımı anlamaları çocuklar için hayati öneme sahip

Çizgi filmlerin genellikle öfke, korku veya heyecan gibi yoğun duygular yaşayan karakterleri abartılı bir şekilde tasvir ettiğine göze çarpan Vogt, “Bu duyguların kurgusal doğasını anlamakta zorlanan çocuklar, kendi duygularını uygun şekilde düzenlemekte zorlanabilirler. Bu, öfke, endişe veya korkuyu yönetmede zorluklara katkıda bulunabilir. Duygusal zekâ ayrıca empati gelişimini engelleyebilir. Gerçeklik ayrıca hayal gücü arasındaki sınırları anlamak, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için çok önemlidir. Çocuklar tükettikleri içerikleri analiz ederek ayrıca sorgulayarak çizgi filmlerin verdiği mesajları değerlendirebilir ayrıca gerçek ile kurguyu birbirinden ayırabilirler. Bu yetenek olmadan, çocuklar eleştirel düşünce veya şüphecilik olmaksızın gördükleri her şeyi kabul ederek basın tüketimine karşı daha pasif bir yaklaşım sergileyebilirler. Çizgi filmler çocuklar için zengin ayrıca yaratıcı bir deneyim sunabilirken, gerçek ile hayal arasındaki ayrımı anlamaları onlar için hayati önem taşır. Bu sınırı kavrayamamak, gerçek hayattaki durumların yanlış yorumlanmasına, gerçekçi olmayan beklentilere, güvensiz davranışlara, duygusal zorluklara ayrıca eleştirel düşünmeyle ilgili zorluklara yol açabilir.” diye konuştu.

Çocukların yüzde 33’ü şiddet içeren davranışlar sergiliyor 

Çizgi filmlerin, cinsellik, şiddet veya alkol tüketimi ile ilgili temalar da dahil olmak üzere uygunsuz içeriklere de sahip olabileceğinin altını çizen Vogt, “Araştırmalar, bu tür içeriklere maruz kalmanın çocuklarda artan saldırganlığa, şiddete karşı duyarsızlaşmaya ayrıca sağlıksız davranışların gelişmesine yol açabileceğini göstermiştir. Çizgi filmlerdeki şiddet eylemlerine tekrar tekrar maruz kalmak, adrenalin üretiminde artışa yol açarak çocuklarda dengesiz ruh hallerine ayrıca artan saldırganlığa neden olabilir. Konuya dair yapılan araştırmalar, çocukların yaklaşık yüzde 33’ünün çizgi film izlemesi sonucunda şiddet içeren davranışlar sergilediğini ayrıca yüzde 45’inin izlemeyi bırakması veya alternatif faaliyetlerde bulunması istendiğinde saldırganlık gösterdiğini göstermektedir.” açıklamasını yaptı.

Aşırı ekran süresi, uyku bozuklukları, hareketsiz davranış ayrıca azalmış fiziksel aktivite ile ilişkili

Çizgi filmler de dahil olmak üzere aşırı televizyon izleme alışkanlığının, çocuklukta obezite ile ilişkilendirildiğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Çocukların günde dört saatten fazla televizyon izlediği ülkelerde fazla kilolu çocuk oranları daha yüksektir. Ayrıca, çizgi filmlerin çocukların genel refahı ayrıca aile dinamikleri üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Araştırmalar, Avrupa’da 2 ila 11 yaş arası çocukların her hafta çizgi film izleyerek önemli miktarda vakit geçirdiklerini, birçok ebeveynin çocuklarını başka sorumluluklarla meşgul ederken veya rahatlama ararken televizyona güvendiğini göstermiştir. Öte yandan, çizgi filmlere ayrılan aşırı ekran süresi, uyku bozuklukları, hareketsiz davranış ayrıca azalmış fiziksel aktivite ile ilişkilendirilmiştir. Ekranlara uzun süre maruz kalmak, sosyal etkileşim, yaratıcı oyun ayrıca gerçek dünyayı keşfetme gibi önemli gelişimsel yönleri engelleyebilir.” uyarısını yaptı.

Çocuğunuzla birlikte içerik hakkında sohbet ederek çizgi film izleyin

Ailelerin neler yapabilecekleri konusuna da değinen Vogt, “Dengeli bir yaklaşım benimseyerek, çocuğunuzu çizgi filmlerin olumsuz etkilerinden koruyup olumlu potansiyelinden yararlanabilirsiniz. Çocuğunuzun çizgi film izlemesini aktif olarak izleyerek ayrıca onunla etkileşim kurarak, eleştirel düşünme, empati ayrıca çok yönlü bir bakış açısı geliştirmelerine yardımcı olabilirsiniz. Çocuğunuzun yaşına, değerlerine ayrıca gelişimsel ihtiyaçlarına uygun çizgi filmler seçin. Öğrenmeyi, olumlu sosyal değerleri ayrıca duygusal zekayı destekleyen eğitim içeriği arayın. Çocuğunuzla birlikte çizgi film izleyin ayrıca anlamlı sohbetler yapın. Karakterler, eylemleri ayrıca iletilen mesajlar hakkında diyaloğu teşvik edin. Bu birlikte izleme deneyimi, tüm endişeleri gidermek, olumlu değerleri pekiştirmek ayrıca eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için bir fırsat sağlar.” önerisinde bulundu.

Çizgi film sırasında reklamlara dikkat edilmeli

Çocukların çizgi film izlemesi için ebeveynlerin makul vakit limitleri belirlemesi tavsiyesinde bulunan Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Ekran başında geçirilen süre ile açık havada oyun oynama, okuma ayrıca aile etkileşimleri gibi diğer etkinlikler arasında bir denge sağlayın. Genel sağlık ayrıca sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarına öncelik veren bir basın planı oluşturun.” dedi.

Çocuğun maruz kaldığı içeriğin düzenli olarak izlenmesini ayrıca yaşa uygun olmayan materyallere erişimi kısıtlamak için ebeveyn denetimleri veya filtreleme mekanizmaları kullanılmasını öneren Vogt sözlerini şöyle tamamladı:

“Çocukların tercihlerini ayrıca isteklerini etkileyebileceğinden, çizgi film sırasında reklamlara dikkat edin. Çocuklar çizgi filmlerde gösterilen reklamlardan kolayca etkilenirler. Çocuğunuzla reklamların ikna edici doğası hakkında konuşun ayrıca bilinçli seçimler yapmaları için eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olun. Reklamlara maruz kalmayı sınırlayın veya reklam içeriğini en aza indiren platformları seçin. Ekran başında geçirilen sürenin ötesinde etkinlikleri teşvik ederek zengin ayrıca çeşitli bir ortamı teşvik edin. Hobiler, spor, sanat ayrıca kaliteli aile zamanı yoluyla yaratıcılığı, fiziksel aktiviteyi ayrıca sosyal etkileşimi teşvik edin. Yürüme, bisiklete binme, resim yapma, müzik aletleri çalma ayrıca birlikte kaliteli vakit geçirme gibi alternatif dinlence etkinliklerini teşvik ederek olumlu rol model olun.” DOI numarası

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar: - sosyal içerik platformu - ETSY Blog - uygulama fikirleri - vize başvurusu islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet dijital pazarlama ajansi dijital pazarlama elektronik sigara grup sex deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu