Bain’in 2023 anketi, yöneticilerin enerji dönüşümüne dair görüşlerini aktarıyor
Bain’in 2023 anketi, yöneticilerin enerji dönüşümüne dair görüşlerini aktarıyor
23 Haziran 2023 — Bain & Company tarafınca enerji geçişi özelinde yıllık olarak gerçekleştirilen anketlerden üçüncüsüyle ilgili sonuçlar açıklandı. Anket, yöneticilerin düşük karbon salınımlı iş modellerine yaptıkları yatırımları artırdığını, tüketicilerin ise daha fazla harcama yapmaya gönüllü olacaklarına ise kuşkuyla yaklaştıklarını gösteriyor.
Ankete katılan petrol, gaz, kamu hizmetleri, kimyasallar, madencilik ayrıca endüstriyel tarım sektörlerinden yöneticiler, enerji ayrıca doğal kaynaklar alanındaki dönüşümde ön saflarda yer alıyor. İklim değişikliği ayrıca şiddetli hava şartları özelinde kaygılar artarken mevzu bahis yöneticiler, global ölçekte enerjinin, besinlerin ayrıca diğer birçok önemli materyalin üretimini ayrıca tüketimini değiştirmenin yanı sıra, işletmelerini ayakta tutabilme görevini üstleniyor.
Bain’in 2022 raporu, yöneticilerin karbon azaltım çalışmaları ile işletmelerinin ekonomik gerçekliklerini dengede tutarken gitgide artan bir karmaşıklık ayrıca düzensiz geçiş ile baş ettiğini ortaya koymuştu. Yeni çalışma, aradan geçen bir yılda, jeopolitik konjonktürün mevzu bahis karmaşıklığı daha da artırdığını, enerji ekosisteminde dengesizliklere yol açtığını, bunun da yöneticilerin kısa vadeli bir ekonomik durgunluğun kapıda olduğu inancına katkıda bulunduğunu gösteriyor. Yöneticiler mevzu bahis karmaşıklığı daha düşük karbonlu bir geleceğe yönelik yönetme kabiliyetlerine hâlâ güvenmekle birlikte, küresel durumla ilgili endişe duyuyorlar.
“Türkiye sürdürülebilirlik maratonunda önemli bir rol üstlenebilir”
Sürdürülebilirliğin önemine göze çarpan Bain & Company Türkiye Ortağı Armando Guastella konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “İşin temelindeki etik faktörlerin yanı sıra iş dünyası liderleri tarafınca geniş çapta değer yaratmak için stratejik bir kaldıraç olarak kabul edilen sürdürülebilirliğin, artık yalnızca bir yasalarla uyumluluk meselesi veya bir itibar faktörü olarak görülmesi mevzu bahis değil. Aslında, karşılaşılan bazı engellere karşın Türkiye, sürdürülebilirlik dönüşümünün fırsatlarını değerlendirmek açısından oldukça iyi bir konumda. ESG tek kişilik bir oyun değil ayrıca bu ülke, değişimi kucaklamaya hazır genç bir iş gücünün yanı sıra yüksek düzeyde dijital olgunluk ayrıca ilgili bazı sektörlerde kilit konumdaki şampiyonların varlığından da yararlanarak bu maratonun kazanılmasında önemli bir rol üstlenebilir.”
Rapordaki en dikkat çekici bulgulardan bazıları ise şöyle:
Küresel Perspektifler
Yöneticiler önümüzdeki birkaç yılda karbonsuzlaşma hızında bir azalma bekliyor. Ancak bu yavaşlamanın ılımlı bir seyirle gerçekleşmesi bekleniyor. Karbonsuzlaşma çabaları ilerlemekle birlikte, enerji pazarlarındaki karışıklıklar sebebiyle Rusya menşeili doğal gaz eksiğini karşılamak için daha fazla kömür tüketildi. Katılımcılardan birkaçı, 2022’de yaşanan olaylar sebebiyle yatırımların tekrar kıtlığa çare bulmaya ayrıca kısa vadede enerji maliyetlerini düşürmeye odaklanabileceğini söylüyor. Bununla birlikte, jeopolitik konjonktür dolayısıyla ülke ayrıca şirketler daha kendine yetebilir hale gelmek istedikleri için yenilenebilir enerjiye sermaye aktarımı hızlandı.
Ankete katılanların yanıtlarının ortalaması alındığında, dünyanın sıfır karbon emisyonuna ulaşabileceği yıl olarak 2057 belirtilmeye devam ediyor. Katılımcılar emisyon azaltımlarının 2030’a kadar güncel vaatlere ulaşabilmesini, daha sonra 2057’ye kadar net sıfıra ulaşacak şekilde hızlanmasını bekliyor. Bunun olabilmesi için 2030’dan sonra birçok değişikliğin gerçekleşmesi gerekiyor. Örneğin Uluslararası Enerji Ajansının tahminlerine göre, dünyada 2050’ye kadar net sıfıra erişilebilmesi için temiz enerji yatırımlarının 2030’a kadar güncel 1 trilyon dolarlık seviyeden 4 trilyon dolara ulaşması gerekiyor. Bununla birlikte, mevzu bahis yatırımları yapan şirketler, bu projelerin ekonomik olarak uygulanabilir olduklarını ayrıca fiziksel engellere (örneğin, materyallerin, işgücünün, tedarik zincirinin mevcudiyeti) rağmen gerçekleştirilebileceklerini garanti altına almak durumundalar.
Yöneticilerin yaklaşık üçte biri, diğer kuruluşlara kıyasla net sıfır hedefi yolunda daha ileride olduğuna inanıyor, üçte ikisi ise bütün dünyaya kıyasla daha hızlı ilerlediklerine inanıyor.
Beş yöneticiden dördü, projelerde kabul edilebilir getiri yaratma kabiliyetinin enerji sisteminin karbonsuzlaşması önündeki esas engeli oluşturduğunu düşünüyor. Yöneticilerin endişeleri, müşterilerin (genel geçer olmamakla birlikte, düşük karbon emisyonlu iş modellerinin ölçeklendirilmesini zorlaştıracak ölçüde) fazladan ödeme yapmaya gönülsüz yaklaşmalarından ileri geliyor. Böyle olunca yöneticiler, açığı kapatmalarına yardımcı olacak devlet politikaları ayrıca mevzuata ilişkin destek bekliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı