Ramazan ayı, oruç tutanlar bireyler için beslenme ayrıca yaşam tarzının değiştiği bir aydır. Yeterli ayrıca dengeli beslenmeye göze çarpan Klinik Beslenme ayrıca Diyet Uzmanı Uzm. Dyt. Derya Fidan, “Yeterli ayrıca dengeli beslenmenin sağlanması için günün oruç tutulmayan bölümünde en az 2 öğünü tamamlamak gerekir” dedi.
Ramazan ayı, oruç tutanlar bireyler için beslenme ayrıca yaşam tarzının değiştiği bir aydır. Yeterli ayrıca dengeli beslenmeye göze çarpan Klinik Beslenme ayrıca Diyet Uzmanı Uzm. Dyt. Derya Fidan, “Yeterli ayrıca dengeli beslenmenin sağlanması için günün oruç tutulmayan bölümünde en az 2 öğünü tamamlamak gerekir” dedi.
“Sahur öğününü atlamayın!”
Uzm. Dyt. Derya Fidan, “Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su içilmesinin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı oruç tutulan vakit için 16 saat olan açlığı, ortalama 20 saate çıkarmaktadır. Ayrıca sahur öğününün atlanması açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ayrıca buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Tam tersine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı artar ayrıca kilo alma riski de buna bağlı olarak artmaktadır. Bu nedenle sahur öğünleri atlanmamalıdır.
Sahurda süt ayrıca süt ürünü besin gruplarından yararlanılarak (süt, yoğurt, ayran, kefir vb.) peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir ya da kremasız çorbalar, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ayrıca salatadan oluşan bir öğün tercih edilebilmesi sağlıklı beslenme açısından oldukça önemlidir.
Gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur), tam buğday ekmekleri, liften zengin kuruyemişler ayrıca yulaf gibi besinleri tüketmesi; aşırı yağlı ayrıca tuzlu yiyeceklerden, hamur işlerinden uzak durulması uygun olacaktır” diye konuştu.
İftarda kaçınılması gerekenler nelerdir?
Uzm. Dyt. Fidan, “İftarda aşırı tuzlu ayrıca yağlı besinler tüketildiğinde, yemek sonrası mide yanması, uyku hali, kilo artışı gibi birçok problemi beraberinde getirmektedir. Yağlı yiyecekler midede kalma süresi uzun olduğu için sindirimi güçleştiriyor. Bu sebeple iftar sofralarında kavurma ayrıca kızartmalar yerine ızgara, haşlama, buğulama gibi usullerle pişirilmiş hafif yemeklerin tercih edilmesi daha sağlıklı bir tercih olacaktır.
İftar sofralarında yemeklerin yanında susuzluğun giderilmesi açısından içilen soğuk asitli içecekler, içeriğinde çok fazla tatlandırıcı olması nedeniyle kan şekerinde ani değişiklikler yaratıp insülin salımını etkiler ayrıca insan vücudunda uzun süre açlık halindeyken insülin direnci düşmüşken asitli içeceklerin kan şekerini bir anda yükseltmesi de vücuda oldukça zarar verir. Ve kafein içeren asitli içeceklerle birlikte besin alımı gerçekleştiği vakit besinlerden vücudumuza gelecek olan minerallerin emilimi engellenir ayrıca yeterli beslenme sağlanamaz.
Sahur ayrıca iftar yemeklerinin vazgeçilmezi olarak bilinen şarküteri ürünleri ayrıca tütsülenmiş gıdalar da sağlık açısından ramazan ayında tercih edilmemesi gereken yiyecekler arasındadır çünkü şarküteri ürünlerinin (sucuk, salam, sosis, pastırma vb.) doymuş yağ oranları, toksik yükleri kalorileri ayrıca tuz oranları oldukça yüksektir. Bu sebepten dolayı uzun süre aç kaldıktan sonra ani tansiyon artışları görülebilmektedir ayrıca bu durum sağlık açısından oldukça risklidir” diye söyledi.
İftarda nelere dikkat etmeliyiz?
Uzm. Dyt. Fidan, “İftardan sahura kadar olan vakit diliminde kişi kendi kilosu başına 30 cc kadar su tüketimine dikkat etmelidir. Ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları, sade soda vb. sık sık tüketmeye özen gösterilmelidir.
Sahur ile iftar arasında geçen uzun sürede vücut besin ayrıca su almıyor bu nedenle uzun süreli açlık sonucu tek seferde büyük porsiyonlarla yenilen yemekleri vücut sağlıklı bir şekilde sindiremez. İftardan sonra besinleri küçük porsiyonlarda tüketmek, yemekleri yerken aralıklı ayrıca yayılmış bir şekilde yemek kan şekerinin yavaş ayrıca dengeli bir şekilde yükselmesini sağlar ayrıca olası sindirim sistemi problemlerinin önüne geçer, bunlara ek olarak yemeklerden 2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler de besinlerin daha kolay sindirilmesine yardımcı olacaktır” diye açıkladı.