2022’de Türkiye enerji sektöründe gerçeklesen 31 birleşme ayrıca satın almanın toplam tahmini değeri 2 milyar dolar oldu
2022’de Türkiye enerji sektöründe gerçeklesen 31 birleşme ve satın almanın toplam tahmini değeri 2 milyar dolar oldu
PwC Türkiye, her sene Türkiye enerji piyasasındaki birleşme ayrıca satın alma işlemlerini analiz ettiği raporunun 15’incisini yayımladı. Rapora göre 2022’de enerji piyasasındaki 31 işlemin toplam tahmini değeri 2021’e göre yüzde 29 azalarak 2 milyar ABD dolar olarak gerçekleşti. Küresel ayrıca ulusal piyasalarda derinleşen ekonomik kriz bu düşüşte etkili oldu.
PwC’nin, Türkiye enerji sektöründeki birleşme ayrıca satın alma işlemlerini yıllık olarak analiz ettiği ayrıca sektörü bekleyen gelişmelere yer verdiği raporun 15. sayısı yayımlandı.
‘Türkiye Enerji Sektöründeki Birleşme ayrıca Satın Almalar 2022’ raporuna göre geçtiğimiz yıl boyunca enerji sektöründe 31 birleşme ayrıca satın alma işlemi gerçekleşti. Mevzu Bahis işlemlerin toplam tahmini değeri 2 milyar ABD doları, olarak kayıtlara geçti. 2021 tarihinde 2,8 milyar ABD doları değerinde 40 birleşme ayrıca satın alma işleminin kaydedildiği göz önüne alındığında, bu tablo 2022’de %29 oranında ciddi bir düşüş yaşandığını gösteriyor.
Raporun alt detayları incelendiğinde ise 2022 tarihinde ortalama işlem değeri bir önceki yıla göre hemen hemen aynı kalarak 65 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşti. İşlemlerin neredeyse hepsinin elektrik üretim, dağıtım, perakende ayrıca doğalgaz dağıtım alt segmentlerinden oluşan altyapı sektöründe olduğu gözlemlenirken, bu işlemler arasında en fazla ilgi yenilenebilir enerji varlıklarına yoğunlastı.
Son 2 Yıllık Yükseliş Trendi Durdu: Küresel ayrıca Ulusal Krizin İzleri
PwC Türkiye Şirket Satın Alma ayrıca Birleşme Hizmetleri Ortağı Engin Alioğlu mevzu bahis rapora ilişkin şu açıklamaları yaptı: “PwC Türkiye olarak enerji sektörüne yönelik hazırladığımız rapora göre, Türkiye enerji piyasasında birleşme ayrıca satın almalarda 2020 tarihinde başlayan ayrıca pandeminin getirdiği tüm belirsizliğe rağmen 2021 tarihinde da devam eden yükseliş trendinin 2022’de sona erdiği görülüyor. Bu durum, küresel ayrıca ulusal piyasalarda derinleşen ekonomik krizin bir sonucu olarak değerlendirilebilir.
Küresel tabloda, Ukrayna’daki savaş, hayat pahalılığını derinleştiren enerji krizi, pandemiyi kontrol altında tutma çabaları, teknoloji şirketlerinin piyasa değerlerindeki sert düşüş, yüksek enflasyon, faiz oranları, global emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar gibi faktörlerin, birleşme ayrıca satın alma işlemlerindeki fiyat belirsizliğini ayrıca daralmanın sebepleri arasında ön plana çıktığını görüyoruz.”.
Türkiye enerji piyasasındaki düşüş trendinin ardında da bu küresel faktörlerin etkili olduğunu belirten Engin Alioğlu, Türk Lirası’nın değer kaybetmesi ayrıca bunun sonucunda kredi notlarının düşmesinin de bu faktörlerin etkilerini artırdığını vurguladı. Alioğlu sözlerine şöyle devam etti: “Karadeniz’de doğal gaz rezervlerinin bulunmasına ilişkin haberlere rağmen, bu piyasada liberilizasyon özelinde bir ilerleme kaydedilmemesinin yatırımcıların ilgisini kısıtladığı görülüyor. Bir diğer göze çarpan nokta ise yabancı yatırımcıların hareketleri.
Her ne kadar 2021’de %75 olan yabancı yatırımcıların gerçekleştirdikleri birleşme ayrıca satın alma işlemlerinin tüm işlemlerdeki payı 2022’de %31’e gerilemiş olsa da, Orta Doğulu şirketlerin elektrik altyapı pazarının farklı segmentlerinde gerçekleştirdikleri satın alma işlemlerini olumlu gelişmeler olarak değerlendiriyoruz.”
2023 Nasıl Planlanmalı?
Rapor bu veriler ışığında bazı öngörülere de yer veriyor. Buna göre Türkiye’de enerji yönetiminin, eylemlerini Paris İklim Anlaşması’nın şekillendirdiği küresel en iyi uygulamalarla uyumlu hale getirme çabaları umut verici bulunuyor.
Ancak birleşme ayrıca satın almalar konusundaki bu yavaşlamanın, küresel piyasalardaki yavaşlamaya paralel olması, küresel piyasaların iyileşmesiyle birlikte Türkiye enerji piyasasının da otomatik olarak toparlanacağı anlamına gelmediğine dikkat çekiliyor.
Rapordaki analizlere göre, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizmasının (YEKDEM) şimdiye kadar beklenen düzeyde satın alma ayrıca birleşme işlemini teşvik etmekte yetersiz kalmasıyla, küresel krizlerden ayrışmak ayrıca olası bir küresel toparlanmadan en iyi şekilde yararlanmak için yeni ayrıca güvenilir çekim noktalarının acilen bulunması gerektiği vurgulanıyor.
Yabancı yatırımcıların ilgisi hâlâ mevcut olsa da bu, önümüzdeki dönemde gerçekleşecek işlemlerin şu andaki ‘alıcı piyasası’ndan daha ziyade, yüksek kaliteli varlıklara ayrıca iş gücüne sahip hedef şirketlerin gerçek değerini daha iyi yansıtacak şekilde ‘satıcı piyasası’nda el değiştirebilmesi için uygun ortamın oluşturulması gerekiyor.
Bu bağlamda, 2023 yılındaki genel seçime ilişkin kısa vadeli planların ötesine geçerek uzun vadeli bir bakış açısıyla Türkiye’ye daha güvenli bir liman statüsü kazandırmak artık enerji yönetimi için hiç olmadığı kadar büyük önem taşıyor.
15 Yıllık İvme
Raporun 15. yılı sebebiyle, Türkiye enerji piyasasının son 15 yılını değerlendiren bir bolüm de okuyucularla paylaşılıyor.
Analizlere göre, liberalizasyon politikalarının başarılı olduğu elektrik piyasası, son 15 yılda en fazla birleşme ayrıca satın alma işlemin gerçekleştiği piyasa oldu. Toplam elektrik talebinin %3,5’lik yıllık birleşik büyüme oranı (CAGR) ile sürdürülebilir şekilde artarak 2022’de 320 milyar kWh’ye ulaşması ayrıca Türkiye’nin kendi üretim kapasitesine yatırım yaparak bu talebi karşılaması, kilit cazibe noktaları oldu. Sonuç olarak kurulu kapasite %7’lik CAGR ile artarak 2022 tarihinde 103 GW’ya ulaştı.
Raporda ve mevzu bahis 15 yıl, piyasadaki yapısal değişiklikler ile farklı yatırımcıların profilleri, kaynakları ayrıca ilgileri açısından ikiye ayrılıyor: