tarımenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3847
EURO
35,0605
ALTIN
2.325,56
BIST
9.110,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Prof. Dr. Süleyman İrvan: “Olağan dışı durumlarda güvenilir doğrulama platformları devreye girmeli”

Terör saldırılarından hemen sonra getirilen yayın yasaklarının dedikodu ayrıca söylentinin önünü açabildiğine göze çarpan uzmanlar, bu gibi …

Prof. Dr. Süleyman İrvan: “Olağan dışı durumlarda güvenilir doğrulama platformları devreye girmeli”
19.11.2022 00:11
0
A+
A-

Terör saldırılarından hemen sonra getirilen yayın yasaklarının dedikodu ayrıca söylentinin önünü açabildiğine göze çarpan uzmanlar, bu gibi durumlarda medyanın hızlı ayrıca en doğru biçimde bilgilendirilmesinin önemine vurgu yapıyor. Medyadaki yanlış haberlerin önemli bir kısmının gazetecilerin doğru bilgiye ulaşmada yaşadıkları güçlüklerden kaynaklandığını kaydeden Prof. Dr. Süleyman İrvan, olağan dışı durumlarda güvenilir doğrulama platformlarının devreye girmesi gerekliliğinin altını çizdi.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, terör saldırıları sırasında medyaya yayın yasağı getirmenin doğru bir tercih olmadığını ifade etti.

Öncelikle ilkelere dayalı habercilik yapılmalı

Prof. Dr. Süleyman İrvan, terör olayları yaşandığında yapılan haberciliğin de tartışma konusu olduğuna dikkat çekti ayrıca sözlerine şöyle devam etti:

Açıkçası bu konuda oldukça iyi oluşturulmuş gazetecilik etik ilkeleri mevcut. Gazeteciler öncelikle kendi meslek ilkelerini özümsemeli ayrıca ilkelere dayalı bir habercilik yapmalı. Örneğin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hak ayrıca Sorumluluk Bildirgesi’nde ‘Gazeteci kamuoyunu doğru bilgi hakkı ile terör propagandası arasındaki farkı gözetir’ deniliyor. Yani gazeteci terör olayını elbette doğru biçimde haberleştirmeli ancak terör örgütünün propagandası olarak değerlendirilebilecek şekilde sansasyonelleştirmemeli, halkta korku ayrıca panik oluşturacak bir tarzda haber yapmamalı. İyi bir gazeteci bunun ayırdına varabilen gazetecidir. TGC Bildirgesi iyi gazeteciliğin ölçüsünü de koyuyor. Bildirgede ‘Ölümlere ilişkin haberlerde sansasyonel ayrıca acıları artıracak üslup kullanılamaz. İnsanlarda travma yaratacak kan ayrıca şiddet içeren fotoğraflara yer vermez, saldırının sonuçlarını korku ayrıca yılgınlık yaratacak biçimde büyütmez’ ifadeleri yer alıyor.”

Yayın yasağı komplo teorilerine yol açıyor

Yayın yasaklarının yanlış bir tercih olduğunu ifade eden Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Çünkü yayın yasakları aslında daha tehlikeli olan dedikodu ayrıca söylentinin önünü açıyor. İnsanlar ‘Demek ki çok kötü bir şeyler oluyor, bizden bir şeyler gizleniyor’ diye düşünmeye başlıyor. Komplo teorileri devreye giriyor. Dahası, mevcut yasalarda yayın yasağı getirmenin yasal bir dayanağı olduğu da oldukça tartışmalı. Sadece, RTÜK Kanununun 7’nci maddesinde yayın yasağı getirme koşulları tanımlanmış durumda. İlgili maddede ‘Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ayrıca benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ayrıca haber alma özgürlüğü esas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ayrıca yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde yahut kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir’ ifadeleri yer alıyor. Dikkat edilirse bu maddeye göre yayın yasağı sadece çok olağan dışı durumlarda getirilebilir.” dedi.

Basın hızlı ayrıca doğru biçimde bilgilendirilmeli

Terör olayları ya da benzeri olaylar yaşandığında yapılması gerekenin medyayı hızlı ayrıca en doğru biçimde bilgilendirmek olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Hemen bir kriz merkezi oluşturup bu merkez üzerinden medyaya düzenli ayrıca sağlıklı bilgilendirme akışı sağlanırsa yanlış haberlerin de önüne geçilebilir. Böylece yanlışlıklarda anında düzeltilebilir. Gazeteci haberini yaparken yetkililere kolayca ulaşabiliyorsa, bilgilendirme alabiliyorsa haberini daha hızlı ayrıca doğru biçimde yapacaktır. Medyadaki yanlış haberlerin önemli bir kısmı, gazetecilerin doğru bilgiye ulaşmada yaşadıkları güçlüklerden kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.

“Olağan dışı durumlarda güvenilir doğrulama platformlarının hızla devreye girmeli”

Her şeyden önce hiçbir gazetecinin kasıtlı biçimde bilgilendirme kirliliğine yol açacak şekilde bir yalan haber yapmaya girişeceğine ihtimal vermediğini belirten Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Bilgilendirme kirliliği daha çok doğru bilgilendirme akışının sağlanmadığı durumlarda ortaya çıkan bir sorundur. Her vakit en sağlıklı yöntem, saydamlık ayrıca doğru bilgilendirme paylaşımıdır. Yetkili kurumlar kriz yönetimini iyi yapar ayrıca toplumu bilgi görevini sağlıklı biçimde yerine getirirlerse bilgilendirme kirliliği de hızla etkisini yitirecektir. Terör olayları gibi olağan dışı durumlarda güvenilir doğrulama platformlarının hızla devreye girmesi ayrıca yalan haberlerin bu platformlar tarafınca teşhis edilerek toplumla paylaşılması iyi bir önlem olacaktır. Ancak, doğrulama platformlarının tarafsız ayrıca güvenilir olmaları birinci koşuldur.” diye konuştu.

Erişim engeli doğru bir yaklaşım değil

Prof. Dr. Süleyman İrvan, bir sosyal basın platformuna tümden erişim engeli getirmenin demokratik bir toplumda kabul edilebilecek bir önlem olamayacağını söyledi ayrıca sözlerini şöyle tamamlandı:

“Erişim engeli örneğin sürekli yalan haber yayan, terör propagandası yapan hesaplara getirilebilir ancak bir platforma tümden erişim engeli getirmenin doğru bir yaklaşım olmadığını söyleyebiliriz. Bu yaklaşım halkın haber alma özgürlüğünü engellemektir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’ncu maddesi, medya özgürlüğünün hangi durumlarda ayrıca nasıl sınırlandırılabileceğini açık biçimde ortaya koyuyor. Bu sınır önlemin ölçülü olmasıdır. Ölçüsüz bir önlem ifade ayrıca medya özgürlüğüne zarar verir. Bir sosyal basın platformuna tümden erişim engeli getirme ya da bant daraltması yoluyla sosyal basın platformunu işlemez hale getirme ölçülü bir önlem değildir.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar: - sosyal içerik platformu - ETSY Blog - uygulama fikirleri - vize başvurusu