tarımenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3698
EURO
35,0047
ALTIN
2.326,10
BIST
9.092,70
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Kansere Karşı 12 Etkili Önlem!

Kanserin görülme oranı tüm dünyada giderek artıyor. Dünyada her yıl 20 milyon, ülkemizde de yaklaşık 230 bin kişiye kanser tanısı konuyor.

Kansere Karşı 12 Etkili Önlem!
09.02.2023 00:21
0
A+
A-

Kanserin görülme oranı tüm dünyada giderek artıyor. Dünyada her yıl 20 milyon, ülkemizde de yaklaşık 230 bin kişiye kanser tanısı konuyor. Üstelik kanser en sık görülen ölüm nedenleri arasında kalp ayrıca damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor. Dünyada her yıl 10 milyon kişi kanser sebebiyle hayatını kaybediyor. Yaklaşık her üç kanserden 1’inden de beş önemli risk faktörü sorumlu oluyor: Fazla kilolu ya da şişman olmak, meyayrıca ayrıca sebzeyi az tüketmek, hareketsiz yaşam sürmek, sigara ile alkol tüketmek. Dolayısıyla yaşam alışkanlıklarında yapılacak olan değişimlerle kanser riskini azaltmak mümkün olabiliyor. Öyle ki yapılan araştırmalara göre; risk faktörlerine karşı önlem alındığında kanser gelişimi yüzde 30-40 gibi önemli bir oranda önlenebiliyor. 

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Engin, sigara kullanımının kanser için en önemli risk faktörü olduğuna dikkat çekerek, “Sigara içmeyen bir toplum oluşturabilirsek akciğer kanserlerinin neredeyse yüzde 90’ından daha fazlasını önleyebiliriz. Sigara içmeyen bir toplumda akciğer kanserinin yanı sıra baş boyun kanserleri, yutak borusu, mide, pankreas, böbrek, mesane, lösemi ayrıca hatta meme kanseri gibi birçok kanser türünde azalma görülecektir” diyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Engin, kanserden korunmamız için almamız gereken önlemleri anlattı; önemli öneriler ayrıca uyarılarda bulundu. 

Haftanın 5 günü tempolu yürüyün! 

Kansere karşı korunmada düzenli egzersiz yapmak büyük önem taşıyor. Zira, düzenli ayrıca doğru uygulanan egzersizler; metabolizmayı olumlu etkiliyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, fazla kilolardan kurtulmamıza destek oluyor ayrıca stresi azaltıyor. Yapılan çalışmalarda, haftada 5 gün 30’ar dakika tempolu yürüyenlerde; meme, kalın bağırsak, rahim ayrıca prostat kanseri daha az görülmüş. Bu nedenle haftanın iki- üç günü günde bir saat ya da haftanın beş günü 30’ar dakika yürümeyi alışkanlık edinin. Yürüyüşün yanı sıra yüzmek, bisiklet sürmek ayrıca tenis gibi aktiviteler de sağlığımızı olumlu etkileyen egzersizler arasında yer alıyor. 

Fazla kilolarınızdan kurtulun

Yapılan çok sayıda araştırma, fazla kilo ayrıca obezitenin pek çok kanser türünü tetiklediğini gösteriyor. Östrojen ayrıca insülin de dahil olmak üzere, bazı hormonların kanda yüksek düzeyde olması belirli kanserlere yakalanma riskini arttırabiliyor. Araştırmalar, obezite ayrıca fiziksel aktivite yetersizliğinin özellikle meme, kolon, yemek borusu, karaciğer ile rahim kanserlerine yakalanma riskini yüzde 20-25 oranında artırdığını gösteriyor. Bu nedenle sağlıklı beslenme ayrıca düzenli fiziksel aktiviteyle ideal kilonuza kavuşmanız büyük önem taşıyor. 

Sigarayı hemen çöpe atın

Sigara başta akciğer kanseri olmak üzere pek çok kanser türünün gelişmesine yol açan en önemli etken. Yapılan bilimsel çalışmalar, akciğer kanserinin yüzde 90’ının sigara ayrıca tütün ürünlerinin kullanımına bağlı olarak geliştiğini ortaya koyuyor. Ve sigara ayrıca tütün kullanımı en az 10 farklı kanserin oluşmasında doğrudan ya da dolaylı olarak etkili oluyor. Zira sigara dumanında dört binden fazla kimyasal madde yer alıyor ayrıca bunlardan en az 250’sinin zararlı olduğu ayrıca 50’den fazlasının da kansere yol açtığı biliniyor. 

Sağlıklı ayrıca dengeli beslenin

Günde en az 5 porsiyon sebze ile meyayrıca tüketin ayrıca kanser riskini artıran gıdalardan uzak durun. Örneğin kırmızı eti haftada en fazla yarım kilo ile sınırlandırın. Bunun yerine; balık, tavuk ayrıca hindi gibi beyaz etleri tercih edin. Bakla, kuru fasulye, nohut, börülce ile mercimek gibi bitkisel proteinleri sofranızdan eksik etmeyin. İşlenmiş tahıl ürünleri yerine tam buğday, tam çavdar, tam yulafı tercih edin. Tuz alımınızı günde 2-3 gram ile sınırlayın. Mevsiminde olmayan sebze ayrıca meyvelerde kanser gelişme riskini artıran hormon takviyesi ayrıca kimyasallar daha fazla kullanılıyor. Bu nedenle sebze ile meyveleri mevsiminde tüketin.

Etleri mangalda pişirmeyin

Etleri kısa zamanda yüksek ateşte pişirmek gibi yöntemlerden kaçınmanız da önem taşıyor. Örneğin mangal yöntemini tercih etmeyin. Zira pişirme sırasında ortaya çıkan polisiklik aromatik hidrokarbonlar kanser riskini artırıyor. Yine de mangal kullanacaksanız etleri yakmamaya dikkat edin. Kanserden korunmak için en ideali yemekleri buğulama ayrıca buharda gibi geleneksel yöntemler ile pişirmek.

İşlenmiş ürünlerden kaçının

Kanserden korunmak için işlenmiş ürünlerini mümkün olduğunca tüketmeyin. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Engin, gıdaların dayanıklılığını artırmak için besinlerin bir takım işlemlere tabi tutulabildiklerine dikkat çekerek, ”Örneğin işlenmiş balık ürünlerindeki polikloronil bifenil ayrıca diğer besinlerde kullanılan sodyum benzoatin kanser riskini artırabildiği yapılan çalışmalarda ortaya konmuş. Ve sosis, salam, sucuk ayrıca jambon gibi işlenmiş et ürünlerini mümkün olduğunca az tüketin.” diyor.

Alkollü içecekleri bırakın

Alkol tüketimi baş-boyun bölgesi, yemek borusu, karaciğer, kalın bağırsak, pankreas ayrıca meme kanserinin bilinen sebeplerinden. Özellikle sigara ile beraber alkol almak kanser riskini oldukça yükseltiyor. Prof. Dr. Hüseyin Engin, “Alkolün alım süresi ayrıca günlük tüketilen miktarı arttıkça kanser riski de artıyor. Ancak alkol kullanımı ile ilgili güvenli bir eşik yok. Dolayısıyla alkollü içecekleri hiç tüketmemeniz en doğrusudur.” diyor. 

Enfeksiyonlara karşı ‘önlem’ alın

Dünyada her beş kanserden biri kronik enfeksiyonlara bağlı gelişiyor. Örneğin helicobacter pylori bakterisi mide kanserine, hepatit B virüsü karaciğer kanserine, herpes grubu bazı virüsler de cilt ile rahim ağzı kanserine yol açabiliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Engin, “Aslında enfeksiyonların çoğu önlenebiliyor veya tedavi edilebiliyorlar. Dolayısıyla enfeksiyonlardan korunmak için önlem alınmalı, hastalık geliştiyse kronikleşmemesi için vakit kaybetmeden bir hekime başvurulmalı.” diye konuşuyor. 

Aşıları ihmal etmeyin

Kanserden korunmak için dikkat etmeniz gereken bir başka önemli nokta da ‘aşılarınızı düzenli yaptırmak’ olmalı. Risk altında iseniz veya Hepatit B’nin sık görüldüğü yerlerde yaşıyorsanız, Hepatit B aşısı olmanız karaciğer kanserinden korunmanız için çok önemli. Human Papilloma Virüsünün (HPV) belirli tipleri de kadınlarda rahim ağzı (serviks) kanseri gibi bazı kanser türlerinin gelişme riskini artıyor. Dünya Sağlık Örgütü; rahim ağzı kanserine karşı 9-13 yaşlarındaki kız çocuklarına aşı yapılmasını öneriyor. 

Düzenli ayrıca kaliteli uyku şart

Uykusuzluk da kanser riskini artıran önemli etkenler arasında yer alıyor. Uyku sırasında bağışıklık sisteminin güçlü olmasında rol oynayan birçok hormon salgılanıyor. Ve vücutta gelişen kanser hücrelerinin önemli bir bölümü bağışıklık hücreleri tarafınca uyku sırasında yok ediliyor.  Dolayısıyla düzensiz ayrıca kalitesiz uyuduğumuzda hormonlar ile metabolizmamız işlevlerini yerine getiremeyince, kanserin gelişme riski artıyor.   

Tarama programlarını aksatmayın 

Herhangi bir yakınma olmasa bile tarama testlerinin düzenli olarak yaptırılması yaşamsal önem taşıyor. Bu amaçla 50 yaşından sonra, kansere dönüşebilen poliplerin saptanması ayrıca tedavisi için 5-10 yılda bir kolonoskopi yapılması, 30 yaşından sonra 5 yılda bir PAP Smear ayrıca HPV DNA testi ile rahim ağzı kanseri oluşumu için risk oluşturan CIN lezyonlarının saptanması ayrıca tedavisi son derece önemli. Yine 40 yaşından sonra 2 yılda bir yapılacak olan mamografi tarama ile meme kanseri için öncül lezyonların saptanması mümkün oluyor.  

Kış güneşine dikkat!

Son yıllarda, yetersiz D vitamini alımı ile bazı kanser türleri dahil pek çok hastalığın gelişme riski arasında ilişki olduğu biliniyor. Prof. Dr. Hüseyin Engin, “D vitamininin en iyi kaynağı ise güneşten sağlanan ultraviyole ışınlarıdır. Gereksinimin yüzde 90’ı bu şekilde karşılanabiliyor. Deride D vitamini oluşabilmesi için vücudun eller, kollar, bacaklar ayrıca yüz gibi en az yüzde 25’lik kısmının 15-20 dakika süre ile güneş ışınlarının dik olarak gelmediği sabah saat 10:00’dan önce, öğleden sonra 16:00’dan sonra güneş ışınlarıyla temas edilmesi gerekiyor” diyor. 

Ancak vitamin D’nin temel kaynağı olan güneşin kış ayları da dahil olmak üzere fazlası ayrıca özellikle UV ışınlarının güçlü geldiği 10:00 – 16:00 saatleri arasında maruz kalınması zararlı oluyor. “Çünkü UV ışınlarının deri kanseri ayrıca malign (kötü huylu) melanom gibi insan sağlığı üzerine ciddi zararları vardır” uyarısında bulunan Prof. Dr.Hüseyin Engin, “Bu saatler arasında güneşin altında kalınmamalı, kalınması gerekiyorsa da gerekli önlemler alınmalı. Güneşten korunma en iyi şekilde gölgelik yerler, güneş gözlüğü, uygun giysi ayrıca şapka ile sağlanıyor. Güneş kremi de yüz ayrıca eller gibi vücudun güneşe maruz kalan kısımları için gerekli oluyor.” diye konuşuyor. Ve kozmetik amaçlı ultraviyole (örneğin solaryum) ışınlarına uzun süre maruz kalmak da tehlikeli oluyor. 

 

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar: - sosyal içerik platformu - ETSY Blog - uygulama fikirleri - vize başvurusu