tarımenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3698
EURO
34,9364
ALTIN
2.325,48
BIST
9.121,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Egeli ihracatçılar: 2023 yılında hedefimiz “Mevcudumuzu korumak” olacak

Ege İhracatçı Birlikleri, 2022 tarihinde yüzde 12 artışla 18 milyar 300 milyon dolarlık ihracata imza attı. 12 ihracatçı birliğinin 9 tanesi ihracatını artırırken, 3 tane Birlik ise geçen seneki performansının gerisinde kaldı.

Egeli ihracatçılar: 2023 yılında hedefimiz “Mevcudumuzu korumak” olacak
16.01.2023 00:30
0
A+
A-

Ege İhracatçı Birlikleri, 2022 tarihinde yüzde 12 artışla 18 milyar 300 milyon dolarlık ihracata imza attı. 12 ihracatçı birliğinin 9 tanesi ihracatını artırırken, 3 tane Birlik ise geçen seneki performansının gerisinde kaldı.

Ege İhracatçı Birlikleri, 2022 yılı ihracat performansı değerlendirme toplantısında, “2023 yılı ihracatçılarımız ayrıca ülkemiz açısından “Kayıp Yıl” olacak bir görüntü sergiliyor. 2023 yılı için bir hedef koyamıyoruz, hedefimiz, “Mevcudumuzu korumak” olacak. Bugünkü döviz kuru ihracatımızı değil, ithalatı destekler noktada. Ülkemizin bu olumsuz atmosferi yaşamaması için tek çare döviz kurlarının artması olacaktır.” mesajını verdi.

Tüm olumsuzluklara rağmen 18 milyar 300 milyon dolar ihracata imza attık 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “2022 yılı pandeminin etkilerinin azaldığı, fiziki olanaklarımıza tekrardan kavuştuğumuz bir yıl oldu. İhracatçılar olarak fiziki fuarlara, ticaret heyetlerine, alım heyetlerine, müşteri ziyaretlerine hızlı bir geçiş yaptık. Geçen yılbaşında yaptığımız 2021 yılı değerlendirme toplantısında 2022 yılı için 18 milyar dolar ihracat hedefi koymuştuk. 2022 tarihinde yakın coğrafyamızda Rusya ile Ukrayna arasında çıkan savaşa ayrıca diğer tüm olumsuzluklara rağmen arı gibi çalışarak 18 milyar 300 milyon dolar ihracata imza attık. Ege Bölgesi olarak ihracatımız 31,5 milyar dolara yükseldi.” dedi.

2023 yılının daha zor geçeceğini öngörüyoruz

Jak Eskinazi, “Geçen yıl başında sizlerle bir araya geldiğimizde 2022 yılı için “Altın Yıl” ifadesini kullanmıştık. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız, bizler için manevi açıdan çok değerli olan 2023 yılı için maalesef olumlu bir tanımlama yapamıyoruz. 2023 yılı ihracatçılarımız ayrıca ülkemiz açısından “Kayıp Yıl” olacak bir görüntü sergiliyor. Global ekonomideki resesyon, Dünya ekonomilerindeki büyüme rakamlarının, 2022 büyüme rakamlarının gerisinde kalacağı beklentisi, Toplumsal huzuru bozar hale gelen enflasyon rakamları, Finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar, Türk Lirasının döviz kurları karşısındaki seviyesi, İşçilik, enerji, hammadde fiyatlarındaki artış bizlerin rekabetçi olmasını engelliyor. İhracatçı bugün fiyat tutturamaz, sipariş kabul edemez noktada. Bugün pek çok iş insanımız fabrikaları açık kaldığında mı, kapattıklarında mı daha az zarar edeceklerinin hesaplarını yapıyor. 2023 yılının zor geçeceğinin sinyallerini 2022 yılının ikinci yarısında alıyorduk ayrıca sizlerin aracılığıyla dillendiriyorduk. 2022 yılının ilk yarısında ihracatımız yüzde 21 artmışken, 2022 yılının ikinci yarısında ihracatımızı sadece yüzde 4 artırabildik. Pekçok sektörümüzün ihracatın 2022 yılının ikinci yarısında eksileri gördü. 2023 yılının daha zor geçeceğini öngörüyoruz.” dedi.

Döviz kurunun sabit kalması enflasyonu kontrol altına alıyor yaklaşımının gerçekçi olmadığını gördük

2023 yılı için bir hedef koyamadıklarını açıklayan Eskinazi, “2023 tarihinde hedefimiz, “Mevcudumuzu korumak” olacak. Burada mevcudu korumaktan kastımız sadece ihracat rakamı değil, aynı zamanda firmalarımızı, çalışanlarımızı korumayı kastediyorum. Bugün asgari ücretteki artışlar ayrıca döviz kurunun yerinde sayması devamında sadece sanayi sektörlerimizde değil emek-yoğun tarım ayrıca madencilik sektörlerimizde de işçilik maliyetleri çok yükselmiş durumda. Hazırgiyim sektöründe 800 TL günlük yövmiye ücreti konuşuluyor. Tarım sektörlerinde bu asgari ücret devamında yövmiye ücretleri 500-600 TL bandına gelecek. Bu şartlarda ihracatçı fiyat tutturamayacağı için ihracat yara alacak. İhracatın yara aldığı noktada özellikle tarım ürünlerimizin gerçek değerini bulması olanaksız. İhracatçımızın yaşayacağı kayıplar, Türkiye’nin kayıpları olarak karşımıza çıkacak. Bugünkü döviz kuru ihracatımızı değil, ithalatı destekler noktada. Döviz kurunun sabit kalması enflasyonu kontrol altına alıyor yaklaşımının da gerçekçi olmadığını 2022 tarihinde yaşayarak gördük.” diye konuştu.  

Cumhuriyetimizin birinci yüztarihinde olduğu gibi ikinci yüztarihinde da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak

Jak Eskinazi bu tablo devam ederse, 2022 tarihinde 110 milyar dolar olan dış ticaret açığının 2023 tarihinde 150 milyar doları aşabileceği uyarısında bulundu.

“Ekonomik tablo kötü olabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinin 84 tarihinde var olan, üretmiş ayrıca ihracat yapmış bir kurum olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüztarihinde da üretmeye ayrıca ihracat yapmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin birinci yüztarihinde olduğu gibi ikinci yüztarihinde da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak. 2023 tarihinde mevcudu korumak için ödevimize çalıştık. İş planlarımızı oluşturduk. Bu yıl daha fazla fuara gideceğiz, daha fazla sektörel ticaret heyetleri ayrıca alım heyeti organizasyonları yapacağız. Daha agresif bir pazarlama stratejisi izleyeceğiz. Bu etkinlikleri yaparken Ticaret Bakanlığımızın 2023 yılı için ortaya koyduğu “Hedef Pazarlar, Uzak Ülkeler Stratejisi”ne uyumlu bir takvim oluşturduk. Ticaret Bakanlığımızın hedef pazarlar olarak belirlediği ülke sayısı 2022 tarihinde 24 iken, 2023 tarihinde 51 ülkeye çıkarıldı. Bu anlamlı destek ayrıca Yeni Nesil Destek olarak tanımladığımız; E-İhracat Desteği için Ticaret Bakanımız Dr. Mehmet Muş nezdinde Ticaret Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz.”

2023 tarihinde geleneksel ihraç pazarı Avrupa Birliği yanında, ABD, Çin, Rusya Federasyonu ayrıca Suudi Arabistan’ın ihracatta öne çıkan ülkeler olmasını beklediklerini anlatan Eskinazi şunları söyledi:

“Sizlerle her buluşmamızda ifade ettiğimiz gibi kurum olarak artık tüm sektörlerimizin geleceği açısından çok önemli bir gündemi oluşturan sürdürülebilirlik konusu üzerine 2019 tarihinden bu yana yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Sanayi ayrıca tarım sektörlerimizin çevreci ayrıca düşük karbonlu üretim modeline geçişlerini hızlandırmak için firmalarımıza URGE projelerimizle destek veriyoruz. Yürüttüğümüz URGE projeleri ile firmalarımızın faaliyetlerinin çevre mevzuatı ile uyumlu hale gelmesini ayrıca onların sera gazı emisyonlarının envanterini çıkarmalarını sağlıyoruz. Hazır giyim, tekstil, demir/demirdışı metaller, gıda ayrıca tütün sektörlerine yönelik sürdürülebilirlik odaklı URGE projelerimiz 90’dan fazla firmanın katılımları ile başarılı bir şekilde ilerliyor. 2023 tarihinde bu halkaya Su ürünleri ayrıca hayvansal mamuller, kuru meyve, hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörlerimizde yeni URGE Projelerimizi ekleyeceğiz.”

EİB Döngüsel Ekonomi Tasarım ayrıca Üretim Yarışması

Jak Eskinazi, “2023 tarihinde ilk kez hayata geçireceğimiz ayrıca bizleri heyecanlandıran bir diğer projemiz ise; EİB Döngüsel Ekonomi Tasarım ayrıca Üretim Yarışması olacak. Bu projede geri dönüştürülen ürünlerden tasarımlar ayrıca üretimleri hayatımıza kazandırmayı hedefliyoruz. Sektörel tasarım yarışmalarımızı 2023 tarihinde da gerçekleştireceğiz. 2022 tarihinde üzerinde yoğunlaştığımız başlıklardan birisi de Yenilenebilir Enerji Ekipmanları ayrıca Hizmet İhracatçıları Birliği kurma çalışmaları olmuştu. Bu konuda sektör istekli, kamuoyundan büyük bir destek görüyoruz. TİM bünyesinde bu konuda bir komisyon çalışmalara başladı. 2023 tarihinde bu birliğimizi Ege İhracatçı Birlikleri’ne kazandırmak önceliklerimiz arasında olacak. Üyemiz 8 bini aşkın ihracatçı firmamızın sürdürülebilirlik konusundaki yetkinliklerini artırmak için ‘EİB Sürdürülebilirlik Günleri’ eğitim programını düzenliyoruz. Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi geliştirebilmek için insan kaynağımıza yatırımlar yapıyor, çevre mühendisleri istihdam ediyoruz.” diye konuştu.

GMO FREE Turkish Cotton markası 

Sürdürülebilirlikle ilgili son iki yıldır yoğun bir şekilde yürüttükleri tüm kurumsal çalışmaları kapsamlı bir rapor haline getirdiklerini anlatan Eskinazi, “Bu rapor ile kurumumuzun sürdürülebilirlik faaliyetlerini ayrıca performansını tüm üyelerimiz ayrıca paydaşlarımızla şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı kapsamında AB ülkeleri karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 yılına göre yüzde 55 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise karbon nötr ilk kıta olmayı hedefliyor. Bu kapsamda tekstil ayrıca hazır giyim sektörleri için önemli bir paya sahip olan ürün üretiminde kullanılan hammaddelerin geri dönüştürülmüş veya diğer sürdürülebilir elyaflar ile üretilmesi gerekecek. Bu kapsamda da pamuk özelinde ülkemizin önemli bir avantajı var. 2022/23 sezonu itibariyle dünyanın 6. en büyük pamuk üreticisi konumuna ulaştık. Organik pamuk üretiminde Hindistan’dan sonra dünyanın ikinci en fazla üretim yapan ülkesi konumundayız. Önemli bir nokta da Türkiye’de üretilen pamuğun tamamının GDO’suz pamuk olması. “GMO FREE Turkish Cotton” ibaresi ile tescili alınan markamız da, tüm sektörün kullanımına hazır hale geldi.” dedi.

Türkiye’de ilk kez sürdürülebilir kavramı kullanılarak GTİP tanımlandı

Jak Eskinazi, “Bu sayede, Türkiye tekstil sektörüne ayrıcalıklı bir marka yaratarak rekabet şansı artırılmış oldu ayrıca dolayısıyla da Türk pamuk üretimine tercih edilen bir statü sağladı. Tekstil sektörü açısından bir diğer önemli gelişme, Türkiye’de ilk kez sürdürülebilir kavramı kullanılarak GTİP tanımlandı. Organik pamuk ayrıca diğer sürdürülebilir pamukları içeren pamuk için ayrı bir GTİP tanımlandı. Pamukların Kontrolüne İlişkin Tebliğ’de revize yapılarak ve organik işleme yetkisi olmayan çırçırlardan organik bir ürün çıkmasını önlemeye yönelik değişiklikler yapıldı. Bu sayede organik pamuğun kontrollü izlenebilirliği de sağlanmış olacak. Asgari ücretin artması ayrıca kurun sabit kalmasından dolayı rekabet şansını kaybeden özellikle tekstil ayrıca hazır giyim sektörlerinde işçi çıkarmaları başladı. Kadın istihdamı başta olmak üzere istihdamı en yüksek olan sektörlerden olması nedeniyle sosyal barışı olumsuz yönde etkileyecek önemli işten çıkarmalar sebebiyle istihdam kaybı yaşanacak. Ülkemizin bu olumsuz atmosferi yaşamaması için tek çare döviz kurlarının artması olacaktır.” diye konuştu.

Eskinazi, “Hazırgiyim ayrıca konfeksiyon birliğimiz için 2022 yılının ikinci yarısı zor bir dönem oldu. Üretim maliyetleri artarken, ana ihraç pazarı Avrupa’daki savaş kaynaklı resesyon endişesi, talep azalması sektörü doğrudan etkiledi. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye geneli ayrıca bölge ihracat performansları iyiydi. EHKİB önceki yıl gerçekleşen rakamı korudu. 2022 tarihinde %1 düşüşle EHKİB’nin ihracatı 1 milyar 472 milyon dolar olarak gerçekleşti. Tütün ayrıca tütün mamulleri ihracatı 2022 tarihinde %6 oranında yükseliş göstererek 829 milyon dolara ulaştı. Deri Birliğimiz yüzde 12 artışla 191 milyon dolar ihracatı Türkiye’ye kazandırdı. Zeytin-zeytinyağı sektörümüz bu sene rekor kırdı.” dedi.  

Ertan: Türk çelik sektörünün enerji girdilerinde desteğe, dampingli çelik ürünleri ithalatının kontrol altına alınmasına ihtiyacı var

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “2022 yılı inişli çıkışlı olmasına rağmen 2 milyar 564 milyon dolar ihracat yaptık. Ülkemiz demir çelik sektörü, 2022 yılının Haziran ayına kadar iyi bir performans gösterdi. 2022 yılı Haziran ayı başından itibaren performansımız yavaş yavaş daha sonra hızlanarak düşmeye başladı. 2021 tarihinde 40 milyon ton üretim yapan sektörümüz 2022 tarihinde ancak 34,5 milyon ton üretim yapabilmiştir. Bunun birincil sebebi Ukrayna-Rusya savaşında belirsizlikten dolayı fiyatların ani olarak çok yükselmesi ayrıca arkasından da hızlı bir şekilde düşmesidir. Rusya’nın Çin’e ayrıca Hindistan’a petrol ürünleri, kömür, demir cevheri gibi demir çelik sektörünün ana girdi hammaddelerini sübvansiyonlu olarak sağlaması, onlara hammadde vermesi ancak bizlere hammadde yerine dampingli yarı mamul vermesi çelik sektörümüzü sıkıntıya düşürüyor. Rusya’da kapasite kullanım oranı çelik tesislerinde yüzde 85 ancak bu oran bizde yıl sonu itibariyle yüzde 51’lere düşmüş vaziyette. Çelikhanelerimiz geçtiğimiz bu yılın ilkyarısında yüzde 75-77 kapasiteyle çalışırken bu ay dahil yüzde 51’lerde çalışıyor. Rusya, Uzakdoğu ayrıca Hindistan’a yaptığı sübvansiyonlu satışları bizlere yapmıyor ayrıca hammadde girdimiz olan hurdaya ton başına 200 euro ihracat vergisi koyuyor. Bizim enerji maliyetlerimiz de son bir yılda çok yükselmiş durumda ayrıca bu da sektörümüzü ağır sanayisine sübvansiyon sağlayan özellikle Çin, Hindistan, Vietnam, Güney Kore ayrıca Japonya ile rekabet edemez hale getirmiştir. Hatta Rusya, Hindistan ayrıca Çin’den yoğun çelik mamulleri ithalatı olmaktadır. Daha da önemlisi ihracatımızın yaklaşık yüzde 42’sini gerçekleştirdiğimiz Avrupa ülkeleri ile rekabette zorlanabilir hale geldik. Türk çelik sektöründeki bu zorlanma son üç ay içerisinde iyice belirginleşti. Bunun üzerine ABD’deki ekstra vergiler de eklendi. Türkiye 2022 yılı başında dünyada 7’inci büyük çelik üreticisiyken yıl sonu itibariyle 8’inci sıraya gerilemiş durumdayız. Türkiye’nin 55 milyon ton sıvı ham çelik kapasitesi var. Bu önümüzdeki üç yıl içerisinde yapılmakta olan yeni yatırımlarla 68-70 milyon tona çıkacaktır. Türkiye, dünyada çelik sektörü olarak söz sahibi bir ülke. Türk çelik sektörünün rekabet edilebilirliğini sağlamak için enerji girdilerinde desteğe, diğer ülkelerden yapılan dampingli çelik ürünleri ithalatının kontrol altına alınmasına ihtiyacı vardır.”

Uçak: Yaş meyayrıca sebze sektöründe hedef 1 milyar 500 milyon dolar

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Yaş Meyayrıca Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Birliğimiz olarak toplam 797 ihracatçı firmamızın desteği ile ihracatımızı %6 oranında artırarak 1 milyar 250 milyon dolara çıkarmayı başardık ayrıca Türkiye’nin 5 buçuk milyar dolarlık yaş meyayrıca sebze ayrıca mamulleri ihracatının %22’si Birliğimiz üzerinden gerçekleşti. Bu yıl birliğimizde ihracat şampiyonu 257 Milyon dolarla turşular oldu. İhracatımızda ön plana çıkan ürünler ise dondurulmuş meyveler, konserayrıca sebzeler, kurutulmuş domates, üzüm, kiraz, mandalina ayrıca domates salçası oldu. İhracat pazarlarımıza baktığımızda ise toplamda 189 ülke ayrıca bölgeye ülkeye yaş meyayrıca sebze ayrıca mamulleri ihracat gerçekleştirdik. 2022 tarihinde ihracatımızın en fazla gerçekleştiği ilk 5 pazarımız Almanya, ABD, Rusya, İngiltere ayrıca Hollanda oldu. 2023 tarihinde ihracatımızı 1 milyar 500 milyon dolar seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Işık: Başta AB olmak üzere dünyanın gıda ambarı olduk

Tarım sektörleri olarak ise %15,3 artışla 34,2 milyar dolara yükselterek başarılı bir yılı geride bıraktıklarının altını çizen EİB Organik Ürünler ayrıca Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyayrıca ayrıca Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık şunları söyledi:

“Ege İhracatçı Birlikleri olarak yüzde 17 artışla 6 milyar 727 milyon dolarlık tarım ihracatımızla Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 19’unu tek başına gerçekleştirerek Türkiye şampiyonu olduk. URGE çalışmaları, Turquality projeleri ayrıca tam 30 yıldır Bakanlık, üniversiteler, enstitüler ile bütün paydaşlarımızla yaptığımız çalışmalarla tarım ihracatını bugüne getirdik. Başta AB olmak üzere dünyanın gıda ambarı olduk. Kuru meyvede yıllık 500 bin tona yakın üretimimizle 1 milyar 600 milyon dolara yakın ihracatımızla dünyada birinciyiz. Kuru kayısı, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incirde yıllardır dünyada zirvedeyiz. Tarımsal üretimde Avrupa’nın birincisi, dünyanın 10’uncu ülkesiyiz. Organik tarımda 500 milyon dolarlık ihracatımız var ayrıca bu rakamı ürün çeşitliliğimizle 1 milyar dolar hedefe çıkarmayı istiyoruz. Başta Almanya olmak üzere Avrupa, tarımın yüzde 30’unu organik tarıma geçirmeye karar verdi. Türkiye olarak bizim de AB Yeşil Mutabakat vizyonunu beslememiz gerekiyor. EİB olarak zaten yıllardır sürdürülebilirlikte lideriz. Diğer bölgelerden Ege Bölgesini ayıran EİB’nin 30 yıllı sürdürülebilirlik vizyonudur. Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlikte tüm İhracatçı Birlikleri arasında Koordinatör Birliktir.”

Girit: 2023 hedefimizi 1.83 milyar dolar olarak şimdiden belirlemiş bulunmaktayız

Ege Su Ürünleri ayrıca Hayvansal Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Su ürünlerinden, kanatlı eti ayrıca yumurtaya, baldan süt ürünlerine insanlığın üç öğün beslenme ihtiyacına cevap veren bir ürün yelpazesine sahibiz. Türkiye su ürünleri ayrıca hayvansal mamuller sektörümüz tüm bu ürünlerde dünya genelinde üretimde ayrıca ihracatçı ilk 10 ülke arasında yer alıyoruz. Su ürünleri, kanatlı, süt ürünleri sektöründe 100’den fazla ülkeye, yumurta ayrıca bal sektöründe de 60’tan fazla ülkeye halihazırda ihracat gerçekleştirdik. 2022 tarihinde da Türkiye’nin tüm sektörlerde sağladığı 254 miyar dolarlık ihracatta da %1,6’lık bir pay aldık. Su Ürünleri ayrıca hayvansal mamuller sektörü olarak son 10 yılda %145 artış, 2021 tarihinden bu yana ise %20’lik bir artış ile, 2022 yılı için hedef olarak belirlediğimiz 3.8 milyar dolar ihracatı geçerek ilk kez 4 milyar dolar seviyesini aştık. 2023 yılı için ortaya koyduğumuz 4.3 milyar dolar ihracat hedefimize tüm üye ihracatçılarımızın özverili çabaları ile yola çıkıyoruz. Ege su ürünleri ayrıca hayvansal mamuller sektörü olarak 2021 tarihinden bu yana yüzde 24’lük bir artış ile 1.6 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek, Bölgemiz gıda sektörü ihracatının yıldızı olduk. 10 yıl önce 585 milyon dolar olan ihracatımızı yaklaşık 3 katına çıkarmanın motivasyonu ile 2023 hedefimizi 1.83 milyar dolar olarak şimdiden belirlemiş bulunmaktayız.” dedi.

Tokatlıoğlu: Doğaltaş İhracatımızın da yüzde 78’i işlenmiş doğaltaş ürünlerinden yüzde 22’si blok doğaltaş ürünlerinden gerçekleşti

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu, “2022 tarihinde ise 6,5 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik. 2022 tarihinde 6,5 milyar dolar ihracata ek olarak, ülke ekonomisine tüm sektörlere de hammadde sağlayan bir sektör olduğumuz için iç pazarla birlikte 40 milyar dolarlık bir değer oluşturarak ülke ekonomisine GSYİH’nın yüzde 5’i oranında katkı sağladık. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak 2022 tarihinde 1,2 milyar dolarlık bir maden ihracatı gerçekleştirdik. Bu ihracatımızın yüzde 65’i(770 milyon dolar) doğaltaş ürünlerinden gerçekleşti. Doğaltaş İhracatımızın da yüzde 78’i işlenmiş doğaltaş ürünlerinden yüzde 22’si blok doğaltaş ürünlerinden gerçekleşti. Türkiye Genelinde en fazla doğaltaş ihracatı Ege Maden İhracatçıları Birliğinden gerçekleştirilmektedir. 26 firmamızla, Yeni Dönem Doğaltaş Pazarlama ayrıca Strateji Geliştirme isimli UR-GE projemizi başlattık ayrıca firmalarımızın ihtiyaç analizi çalışmalarını tamamladık. Kısa süre içerisinde yine bu firmalarımızla yurtdışı pazarlama faaliyetlerine başlayacağız. 2023 tarihinde da Şubat ayında İngiltere ayrıca Brezilya’ya yönelik Ticaret Heyeti organizasyonlarımız olacak. İngiltere ayrıca Brezilya dışında, Kazakistan, Özbekistan, Meksika, Avustralya, Güney Kore, Vietnam, Şili diğer heyet organizasyonu düzenleyeceğimiz ülkelerdir.” dedi.  

Öztürk: 10 yıl önce 280 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken, 2022’de ihracatımızı yaklaşık 4 kat artırarak 1 milyar dolar seviyesine çıkardık

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ayrıca Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Birliğimizce bundan 10 yıl önce 280 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken, 2022 tarihinde ihracatımızı yaklaşık 4 kat artırarak 1 milyar dolar seviyesine çıkarmış olmanın sevincini ayrıca gururunu yaşamaktayız. 2021 tarihinde 682 milyon dolar olan ihracatımız, 2022 tarihinde bir önceki yıla oranla yüzde 47’lik artışla 1 milyar dolara çıktı. Birliğimizin 2022 yılındaki ihracatına en büyük katkıyı 580 milyon dolarlık tutarla bitkisel yağ ihracatçılarımız yaparken, Küspeler ayrıca Hayvansal Yem ihracatımız 123 milyon dolar, yağlı tohumlar ihracatımız 98 milyon dolar, çikolata şekerleme ihracatımız 48 milyon dolar ayrıca gıda müstahzarları ise 41 milyon dolar ihracata tekabül etti. 2023 yılı sonunda da bu başarımızı sürdürebilmek en büyük temennimiz.” dedi.

Gürle: 2023 tarihinde da 1.1 milyar dolar hedefimiz ile yükselişimizi devam ettirmek istiyoruz

Ege Mobilya Kağıt ayrıca Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, “Temsil ettiğimiz üç sektörün Türkiye geneli ihracat performansını incelediğimizde 2021 tarihinde yaklaşık 7 milyar $ olan ihracatımız 2022 tarihinde % 20,8 artış ile 8.4  milyar dolara kadar yükselmiş bulunuyor. Sektörlerimizdeki bu artış gurur kaynağımız. İhracat rakamlarına Ege Bölgesi olarak göz attığımızda ise 2021 tarihinde yaklaşık 800 milyon $ olan ihracatımız 2022 tarihinde %16 artış ile 940 milyon dolara kadar yükselmiş bulunuyor. 2022 tarihinde koyduğumuz hedefleri tutturmanın gurunu ayrıca mutluluğunu yaşıyoruz. 2023 tarihinde da 1.1 milyar dolar hedefimiz ile yükselişimizi devam ettirmek istiyoruz.”dedi.

Celep: Tarımın bir “milli güvenlik” meselesine dönüşmesi, an meselesidir

TİM Yönetim Kurulu Üyesi Ege Kuru Meyayrıca ayrıca Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, pandemi süreci ayrıca son dönemdeki Ukrayna-Rusya krizinin yeterli ayrıca sağlıklı gıdaya ulaşmanın stratejik ayrıca yaşamsal önemini gözler önüne serdiğini söyledi.

“Dünya nüfusundaki artış seyri de dikkate alındığında, önümüzdeki 10 yıl içerisinde gıda talebinin her yıl %1,3 düzeyinde artacağı öngörülüyor. Türkiye’de 1990 tarihinde 42 Milyon Hektar tarım alanı varken, 2021 yılına geldiğimizde bu rakam 37 Milyon hektara geriledi. 30 yılda, Türkiye, 5 Milyon Hektar tarım alanını kaybetti. Tarımın bir “milli güvenlik” meselesine dönüşmesi, an meselesidir. Burada, özellikle 2021 yılının başından itibaren etkisini artıran küresel ayrıca yerel enflasyon, girdi fiyatlarında görülen muazzam artışlar, ülkemizdeki tarımsal üretimin önündeki en önemli sıkıntıların başında gelmektedir. Buna ilaveten rekabetçi kurlarla ihracat yapılamaması ayrıca finansmana erişim sıkıntısı, mevcut durumda ihracatçımızı ayrıca çiftçimizi zora sokmaktadır. Özellikle küresel ayrıca yerel piyasalarda enflasyonist baskının kendini daha çok hissettirdiği bir dönemde tarımsal desteklerin zamanında ödenmemesi, Türkiye için hala önemli bir gelir ayrıca istihdam kaynağı olan tarım sektöründe çalışan üreticilerin ayrıca çiftçilerin topraktan uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Tarımsal üretimi ayrıca üretenleri zamanında ayrıca yeterli desteklemek zorundayız. Çünkü, kıymetli bir gazeteci arkadaşımızın da dile getirdiği gibi “tarımla doğmuş, yoğrulmuş ayrıca büyümüş bu coğrafyada” üreticinin sorunu, aynı zamanda tüketicinin ayrıca milletin sorunudur.”

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar: - sosyal içerik platformu - ETSY Blog - uygulama fikirleri - vize başvurusu