tarımenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5581
EURO
34,9788
ALTIN
2.420,94
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C
Pazar Az Bulutlu
19°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C

DEÜ’den Bir Repor Daha: Türkiye Tarihinin En Sarsıcı Depremleri

Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başlattığı yardım seferberliği ile örnek bir dayanışma sergileyen Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), bölgedeki bilim insanlarının araştırmaları neticesinde yayımladığı raporlar ile deprem gerçeğine ayrıca riskli unsurlara dikkat çekmeyi sürdürüyor.

DEÜ’den Bir Repor Daha: Türkiye Tarihinin En Sarsıcı Depremleri
08.03.2023 12:27
0
A+
A-

Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başlattığı yardım seferberliği ile örnek bir dayanışma sergileyen Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), bölgedeki bilim insanlarının araştırmaları neticesinde yayımladığı raporlar ile deprem gerçeğine ayrıca riskli unsurlara dikkat çekmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda DEÜ’nün “Saha Çalışmaları Yerbilimsel Deprem Ön Raporu” adıyla yayımladığı en son raporunda, DEÜ’lü bilim insanlarının sismik gözlem çalışmaları, ana şok ayrıca artçı depremlerin faylar üzerindeki dağılımları ile detaylı saha gözlemlerinden oluşan araştırma verilerine yer verildi.

Deprem araştırmalarında Türkiye’nin önde gelen yükseköğretim kurumlarından biri olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), depremlere yönelik bilimsel araştırma raporları ile kamuoyunu bilgilendirmeyi sürdürüyor. Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından “Saha Çalışmaları Yerbilimsel Deprem Ön Raporu” adıyla yeni bir rapor daha yayımlayan DEÜ, Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) içindeki Amanos, Türkoğlu-Pazarcık ayrıca Erkenek segmentleriyle, Çardak ayrıca Sürgü fayları ile Antakya Fay Zonu çevresindeki yerbilimsel tabanlı saha çalışmalarını kamuoyuyla paylaştı. TÜBİTAK 1002-C Doğal Afet Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı desteği ile DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji ayrıca Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üye ayrıca yardımcılarının iş birliğinde hazırlanan raporda, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep ayrıca Malatya illerini ihtiva eden deprem etki alanındaki 15 günlük saha gözlemlerinden oluşan araştırma verileri yer alıyor.

“EN SARSICI DEPREMDİ”

Beş bölümden oluşan raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ökmen Sümer, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin sosyoekonomik ayrıca çevresel etkileri bakımından Türkiye tarihinin en sarsıcı depremleri olduğunu belirtti. Aletsel dönem içinde ise sol yanal faylanma mekanizmalarına sahip Dünya’daki en büyük depremlerden ikisinin Kahramanmaraş depremlerinde yaşandığı ifade eden Sümer, “Depremlerin büyüklüğü ayrıca yeryüzünde meydana getireceği yerbilimsel etkiler dikkate alınarak Üniversitemiz öz kaynakları, Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın yönlendirmeleri ayrıca TÜBİTAK desteğiyle, incelemelerde bulunmak üzere deprem bölgesine giderek birçok alanda saha çalışması gerçekleştirdik. 1939 Erzincan depremi (Mw: 7,9) ayrıca 1999 Kocaeli-Düzce depreminden (Mw: 7,4) daha sarsıcı olan bu depremler, Türkiye’nin tektonik konumu itibariyle bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatmıştır” dedi.

BİLİMİN REHBERLİĞİNDE TEKRARDAN İNŞA

Depremin yaralarını sarmayı sürdürürken, bir yandan afete dirençli şehirlerin ayrıca yapıların inşa edilmesinde bilimin rehber edilmesi gerektiğini hatırlatan Sümer, “Tarihsel dönemden bugüne kadar devam eden depremler Türkiye’nin bir gerçeğidir ayrıca ülkemizin deprem tarihi dikkate alındığında, meydana gelen bu büyük felaket jeolojik alt yapı itibariyle sonuncu da olmayacaktır. Bu bilinçle, deprem öncesinde ayrıca sonrasında, meydana gelen kayıpları azaltmak ayrıca kamuoyu farkındalığı yaratmak için, bir Araştırma Üniversitesi olan Dokuz Eylül Üniversitesi bilim insanları olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapacağımızı, bilimsel bakış açısıyla çalışmalarımızı sürdüreceğimizi belirtmek isteriz” açıklamasında bulundu.

YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ İHA’LAR İLE ÇALIŞILDI

Saha çalışmalarında yüksek görüntü çözünürlüklü İnsansız Hava Araçları (İHA) aracılığıyla depremlerle ilgili önemli bulguların tespit edildiğini aktaran Sümer, “Depremlerin meydana getirdiği sismotektonik ayrıca sismogravitasyonel deformasyon etkilerini sahada yerinde gözlem ayrıca GNSS verileriyle kalibre edilen RTK modüllü yüksek çözünürlüklü görüntüleme özelliğine sahip İHA uçuşlarıyla belgeledik. Arazi çalışmalarımızın ardından gerçekleştirilen ofis çalışmaları ile elde edilen veriler, uzmanlarımız tarafınca derlendi ayrıca depreme dair önemli bulguların yer aldığı bir rapor haline getirildi” ifadesini kullandı.

DETAYLARI ANLATTI

Sümer, rapora ilişkin bilgilendirmesinin sonrasında şunları kaydetti: “Yeni gelişen yüzey kırıklarının yer yer eski fay sarplıklarını ve/veya breşik zonları takip ettiği görülse de, genelde daha önce çalışmamış deformasyon alanları oluşturduğu yorumlanmıştır. Sismogravitasyonel deformasyon yapıları ise gerek ilgili yapısal süreksizlere yakın konumlarda gerekse uzak alanlarda oldukça yoğun şekilde gözlenmiştir. Bu yapılar kendi aralarında sıvılaşma yapıları (sismitler) ayrıca kütle harekeleri şeklinde iki ana başlık altında değerlendirilmiştir. Yapılan ön değerlendirmelerde sıvılaşma yapıları sırt tipi, yarık tipi, kum volkanları ayrıca bacaları şeklinde, kütle hareketleri ise rotasyonel ayrıca ötelenme tipi heyelanlar, kitle kaymaları, kaya düşmesi, kaya devrilmesi, döküntü akması, döküntü çığı, toprak akması ayrıca yanal yayılma yapıları olarak yorumlanmıştır. Sıvılaşma ayrıca yanal yayılma yapılarının özellikle Amik Ovası içinde, kütle hareketlerinden heyelan ayrıca kitle kaymaları tipi deformasyonların ise baskın olarak Hatay il sınırları güneyindeki Miyosen – Pliyosen yaşlı sedimenter kayalarda yoğunlaştığı gözlenmiştir.”

Kahramanmaraş depremlerinde meydana gelen ana şokların konumu ile ana neotektonik yapılar üzerindeki dağılımı, ana şok ayrıca artçı depremlerin faylar üzerinde gösterimi, Türkiye ayrıca yakın çevresindeki ana neotektonik yapıları gösteren bölgesel haritalar ayrıca depremlere ilişkin sismotektonik ayrıca sismogravitasyonel yapılar ile birçok araştırma içeriğinin paylaşıldığı rapora ulaşmak için; https://haber.deu.edu.tr/yerbilimsel-on-rapor/

 

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar: - sosyal içerik platformu - ETSY Blog - uygulama fikirleri - vize başvurusu islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet dijital pazarlama ajansi dijital pazarlama elektronik sigara grup sex deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort