Şubat ayında yaşanan depremden etkilenen illerdeki bölgeler, Türkiye tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 17’sini oluşturuyor.
Şubat ayında yaşanan depremden etkilenen illerdeki bölgeler, Türkiye tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 17’sini oluşturuyor.
Ceviz Üreticileri Derneği Eş Başkanı Ömer Ergüder, ceviz başta olmak üzere Türkiye tarımında önemli bir potansiyele sahip olan bu bölgelerde deprem sebebiyle sulama başta olmak üzere altyapı sorunları yaşandığını ayrıca bununda verim kaybına sebep olabileceği bilgisini verdi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sütyemez ise bölgede iş gücü kaybına ayrıca olumsuz sonuçlara dikkat çekerek “kısa orta ayrıca uzun vadeli plan” yaparak sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ülkemizde yerli ceviz üretimini ayrıca tüketimini artırma hedefiyle yola çıkan Ceviz Üreticileri Derneği (CÜD) Eş Başkanı Ömer Ergüder, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ayrıca çevresindeki 10 ili etkileyen afetin, bölgedeki tarım faaliyetlerini olumsuz etkilediğini söyledi. Kahramanmaraş başta olmak üzere Malatya, Adıyaman ayrıca Hatay bölgelerindeki ceviz bahçelerinin etkilendiğini ifade eden Ergüder, altyapı kaynaklı sulama ayrıca bakım konularında yaşanan aksaklıkların ürün kaybını ayrıca verim düşüşünü beraberinde getirebileceğinin altını çizdi.
Sulama ayrıca bakım sorunlarının tarımsal üretim faaliyetlerinin gecikmesi veya yapılamamasına neden olabileceğini belirten Ergüder, “Hasat edilmiş ayrıca depolanmış ürünlerin çoğu zarar görerek kayıplar yaşanmasına neden olabilir. Öte yandan deprem, bölgedeki meyayrıca bahçelerinin sulama altyapılarına da zarar verdi. Yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle, ceviz başta olmak üzere sert kabuklu meyvelerde fiyatlar da etkilenecektir diye tahmin ediyoruz. Öte yandan Kahramanmaraş’ta ceviz ayrıca tarım açısından çok önemli bir merkez bulunuyor; 1995 tarihinde 135 dekar alanda kurulmuş ‘Sert Kabuklu Meyveler Gen Islah Merkezi’. Deprem sonrası yapılacak konutlar için ne yazık ki bu merkezin yer aldığı bölgeler seçilmiş durumda. Ceviz Üreticileri Derneği olarak, mevzu bahis alanların depremzedelere yapılacak yeni yaşam yerleri için tek seçenek olmadığını düşünüyoruz. Hem cevizin hem de tarımın geleceği adına bu konutların başka bir alanda inşa edilmesi daha doğru olacaktır. Konuyla ilgili gelişmeleri yakından ayrıca kaygıyla takip ediyoruz” dedi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sütyemez ise Türkiye ceviz üretiminin yüzde 7’sinin Kahramanmaraş, yaklaşık yüzde 20’sinin de depremden etkilenen diğer illerde gerçekleştiğini söyledi. Prof. Dr. Sütyemez, “Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük etkiye sahip olan bu depremi, başta Kahramanmaraş olmak üzere, tüm bölgeyi etkiledi. Bu illerde özellikle iş gücü özelinde olumsuz yansımalarla karşılaşacağız. Kahramanmaraş, deprem bölgeleri içerisinde oransal olarak en fazla ceviz üretim payına sahip” diye konuştu.
FİYATLARA DA ETKİ EDECEK
Türkiye’de özellikle bitkisel üretime ait fiyatları tahmin etmenin çok kolay olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Sütyemez, “Önceki yıllarda küçük iklim hareketlenmelerinin, başka ülkelerdeki gelişmelerin, raflarımızdaki ürünlere farklı oranlarda yansıdığına şahit olduk. Sert kabuklu meyvelerin en çok yetiştirildiği alanlar, depremden etkilenen illerinin sınırları içerisinde yer alıyor. Deprem, bölgelerdeki meyayrıca bahçelerinin sulama altyapılarına değişik seviyelerde zararlar verdi. Bu zararın ceviz, antepfıstığı ayrıca badem üretimine ne oranda yansıyacağı özelinde şu anda bir fikir söylemek doğru olmasa ürünlerin fiyatlarına bir etkisi olacağını öngörüyoruz” dedi.
Cevizin diğer sert kabuklu meyvelere göre suya karşı daha hassas olduğu bilgisini de veren Prof. Dr. Sütyemez “Bahçelerdeki sulama altyapılarındaki sorunların acilen giderilmesi ayrıca bu işlem sırasında ceviz bahçelerine öncelik verilmesi gerekiyor. Bölgedeki üretimi teşvik edecek ekstra desteklerle, ceviz üreticisinin moral ayrıca motivasyonunu da yükseltmek gerekiyor” diye konuştu.
TARIMDAKİ VERİMİN DEPREM ÖNCESİNE ULAŞMASI İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Deprem bölgesindeki meyayrıca yetiştiriciliğinin genelinde görülen aksaklıkların çözümünün “kısa orta ayrıca uzun vadeli plan ayrıca programlar dâhilinde yapılması gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Sütyemez, tarım sektöründe çalışan işletmelerin bu büyük felaket öncesi dönemlerine ulaştırmak ayrıca kalıcı ortamın sağlanması için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
Depremden etkilenen illerin, Türkiye toplam tarımsal hasılası içerisindeki paylarının yüzde 13 ile 21 arasında değiştiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Sütyemez, bölgenin tarım arazisi varlığının, Türkiye tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 17’sini oluşturduğunu söyledi. Türkiye’de meyvecilik yapılan alanların yüzde 26’sını oluşturan tarla tarımı alanının yüzde 16.2’sinin depremden etkilenen illerde bulunduğu bilgisini veren Prof. Dr. Sütyemez, bölgenin ceviz, kayısı, antepfıstığı, badem, zeytin, yenidünya ayrıca nar üretimi açısından Türkiye tarımında önemli bir potansiyele sahip olduğunu anlattı.
“GÖÇ KISA VADE DE OLUMSUZ ETKİ YARATACAKTIR”
Tarım, hayvancılık, su ürünleri gibi ürünlerin ülkemiz açısından oldukça büyük bir kısmını oluşturan bu bölgelerde yaşanabilecek göç durumlarının kısa vadede olumsuz bir etki yaratacağını söyleyen Prof. Dr. Sütyemez, “Özelikle Hatay bölgesinde üretim potansiyelinin diğer bölgelere daha yüksek oranda olumsuz etkileneceğini söyleyebiliriz. Ancak ekonomik hayatı ağırlıklı olarak tarımsal üretime dayalı olan bölge halkı, bir şekilde bölgede kalmaya gayret ediyor. Bu yüzden tarımsal iş gücünün bir şekilde bölgede tutulmasına yönelik acil tedbirler alınması gerekiyor” diye konuştu.