Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan: “Doğal kaynak tüketen bir sektörün, tüketimini aşağıya çekmeyi başardık” Sektörün önde gelen şirketlerinin …
Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan: “Doğal kaynak tüketen bir sektörün, tüketimini aşağıya çekmeyi başardık”
Sektörün önde gelen şirketlerinin katılımı ile 10-11 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen ayrıca kahveye dair tüm gelişmelerin ele alındığı ‘Kahayrıca Zirvesi’ son erdi. Kahayrıca stratejileri, sürdürülebilir kahayrıca üretimi gibi önemli konuların detaylıca tartışıldığı Zirve’de, Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan “Kahayrıca ayrıca sürdürülebilirlik” başlıklı oturumda konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmasında doğal kaynaklara gözümüz gibi bakmamız gerektiğini vurgulayan Aşkan, “Tamamen atıktan elde edilen ürenler kullanarak, sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilirsiniz” dedi. Türkiye’nin ilk defa atıktan porselen üreten markası Bonna, gelecekte tüm ürünlerini ayrıca üretim şeklini tamamen sürdürülebilirlik üzerine kanalize etme hedefinde.
10-11 Eylül 2022 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde sektörün önde gelen şirketlerinin katılımı ile gerçekleşen Kahayrıca Zirvesi sona erdi. Sektör profesyonellerinin bir araya geldiği ayrıca kahveye dair tüm gelişmelerin, yeni teknolojilerin ayrıca stratejilerin ele alındığı zirvede, Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan, “Kahayrıca ayrıca sürdürülebilirlik” başlıklı oturumda konuşmacı olarak yer alarak, HoReCa sektöründe üretimden tedarike verimli kaynak kullanımı, geri dönüşüm ayrıca tüketici farkındalığı hakkında değerli bilgilendirmeler verdi.
Geleneksel porselene göre yüzde 30 daha az enerji tüketiyoruz
Zengin ürün gamı ayrıca premium ürün kalitesi ile HoReCa dünyasında köklü bir yer edinen Bonna markasını, geleneksel porselene göre farklı ürün ayrıca malzeme yapısıyla tasarladıklarını ifade eden Erbil Aşkan, “Doğal kaynak tüketen bir sektördeyiz. Bu sebeple özellikle gelecek nesillerinihtiyaçlarını da düşünerek hareket etmek zorundayız. Bonna olarak, zanaattan sunum sanatına uzanan marka yolculuğumuz boyunca her vakit doğaya ayrıca yaşama saygılı üretimi benimsedik. Bugün de, gelecekte de tüm iş süreçlerimizi dünyadaki karbon ayak izini azaltarak, daha sürdürülebilir bir üretim döngüsüne doğru geçiş doğrultusunda planlıyoruz. Bu doğrultuda çevremize ayrıca topluma karşı sorumlu üretim standartları geliştirerek, üretim döngümüz boyunca uygulamaya özen gösteriyoruz. Bu standartlar kapsamında tüm birimlerde doğalgaz ayrıca elektrik kullanımında sürekli tasarruf hedefliyor ayrıca performans çıtamızı her geçen gün artırıyoruz. Atık yönetimine değer veriyor ayrıca tedarik zinciri yönetiminde döngüselliği sağlıyoruz. Makinalarımızda yaptığımız düzenlemelerle 80 oranında elektrik tasarrufu elde ediyor, atık suyun 80’ini geri dönüştürülerek üretimde tekrar kullanılıyoruz. Geleneksel porselene göre yüzde 30 daha az enerji tüketiyoruz. Ürünlerimizin paketlenmesinde kullanılan ambalaj malzemelerimizi dahi, geri dönüştürülmüş malzemeden üretiyoruz. Kenar çıtlama garantisi ile ürünlerimizin kullanım ömrünü uzatarak, HoReCa sektöründe 40 olan ürün zaiyatını yüzde 6-7’lere kadar indirdik. Bu sayede doğal kaynak tüketen bir sektörün tüketimini aşağıya çekmeyi başardık” diye konuştu.
Geri dönüşüm, üreticiler kadar tüketicileri de ilgilendiriyor
Oturum sürecinde sürdürülebilirliği bir bütün olarak ele alan Erbil Aşkan, son yıllarda ülkemizde de kahayrıca tüketiminin artış gösterdiğini vurgulayarak geri dönüşümün üreticiler kadar tüketicileri de ilgilendiren bir başlık olduğunu ifade etti. Türkiye’de ilk defa atıktan porselen ürettiklerini vurgulayan Aşkan, üretimden dağıtıma ayrıca satışa, bir ürünün yaşam döngüsü ne denli doğayla barışık olursa karbon ayak izi de o kadar düşük olur diyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Kahvenin üretilmesinden ısıtılan suya, makinelerin tükettiği elektrikten kullanılan bardağa… Sürdürülebilirliğe bir bütün olarak bakmak lazım. Bu anlamda tek tek bireyler ayrıca kurumlar olarak hepimizin üzerine büyük sorumluluklar düşüyor. Dünyada 500 milyar kâğıt bardak, 50 milyar kadar da plastik kapak tüketiliyor. Kâğıt bardaklar, içerisindeki plastik kaplamadan dolayı yüzde 99 oranında geri dönüştürülemiyor ayrıca atık haline geliyor. Yapabileceğimiz basit adımlarla bu tüketimi dünyamız adına olumlu hale getirebiliriz. Porselen ayrıca geri dönüştürülebilir ürünler kullanmak ayrıca doğal kaynaklara gözümüz gibi bakmak gibi…”
Geri dönüştürülmüş malzemeden üretilen Prints ile hedefimiz: “Sürdürülebilir tüketici farkındalığı”
Konuşmasında geçtiğimiz yıl global ölçekte son derece prestijli bir kuruluş olan, yeryüzünün en değerli yaşam alanları ile canlı türlerini koruyarak dünyada olumlu yönde bir değişim yaratmayı hedefleyen WWF-Türkiye ile gerçekleştirdikleri iş birliğinden bahseden Aşkan, “WWF-Türkiye iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Prints by Bonna koleksiyonumuz ile temel amacımız, geri dönüştürülmüş materyal kullanımıyla dünyadaki karbon ayak izimizi minimuma indirgemek ayrıca yaşamı tehlike altında olan türlerin dünyada her geçen gün azalan izlerine dikkat çekmekti. Bu sebeple koleksiyonumuzu, doğal yaşam alanları daraldığı için sayıları günden güne azalan ‘Alageyik, Turna, Su Aygırı, Siyah Gergedan ayrıca Mavi Balina’ türlerinin ayak veya kuyruk izlerinden tasarladık. Prints ile hedefimiz tüketicinin farkındalığını düzenli olarak sürdürebilir kılmak, her anlamda doğa dostu sofralar yaratmak ayrıca sektördeki paydaşlarımıza da ilham olabilmek. İnanıyor ayrıca biliyoruz ki sürdürülebilir üretim, toprağa ayrıca insana aldığından fazlasını verir. Ayrıca sürdürülebilir yaklaşımla, gezegenimizin kaynaklarını israf etmeden üretmek mümkün” ifadelerini kullandı.
