tarımenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C

Aşı ile önlenebilen tek kanser türü: Rahim ağzı kanseri

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında en sık karşılaşılan ayrıca son derece hızlı yayılma özelliğine sahip olan HPV (Human Papilloma Virüsü), kanserden doğurganlık kaybına kadar çok sayıda ciddi sağlık sorunlarına sebep olabiliyor.

Aşı ile önlenebilen tek kanser türü: Rahim ağzı kanseri
31.01.2023 00:22
0
A+
A-

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında en sık karşılaşılan ayrıca son derece hızlı yayılma özelliğine sahip olan HPV (Human Papilloma Virüsü), kanserden doğurganlık kaybına kadar çok sayıda ciddi sağlık sorunlarına sebep olabiliyor. Rahim ağzı kanserinin de bu hastalıklardan biri olduğunu ayrıca HPV aşısı ile rahim ağzı kanserinden korunmanın mümkün olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ayrıca Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Dede, “Kadınlarda meme kanserinden sonra, gelişmemiş ülkelerde en sık görülen ikinci kanser türü olan rahim ağzı kanseri her yıl yaklaşık 250 bin kadının hayatını kaybetmesine sebep oluyor. Düzenli jinekolojik muayene ile kanser oluşmadan kanser öncüsü aşamasında yakalamak mümkün” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Murat Dede, Ocak Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı vesilesiyle konuyla ilgili önemli bilgilendirmeler verdi…

Rahim ağzı kanseri ile doğrudan ilişkisi olan HPV’nin yaşamı tehdit eden pek çok hastalığın sorumlularından biri olduğunu da dile getiren Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ayrıca Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Dede, “Canlılığını sürdürebilmek için diğer virüslerde de olduğu gibi insan epitel hücrelerini enfekte eden HPV, çoğalabilmek için yine epitel hücre yaşam döngüsü mekanizmasını kullanıyor. İnsan vücudu ile temas ettikten kısa bir süre sonra epitel dokulara yerleşiyor. Bu dokular üzerinde enfeksiyon ayrıca devamında siğil şeklinde lezyonlara neden olabiliyor. Sıklıkla genital bölgedeki epitel hücrelerini etkiliyor. Yapılan çalışmalar doğrultusunda dünya üzerinde yaklaşık 700 milyon kişinin bu virüsle enfekte olduğu ifade ediliyor” şeklinde konuştu.

HPV uzun yıllar belirti vermeyebilir

Günümüzde HPV enfeksiyonu için etkinliği kanıtlanmış bir tedavi seçeneğinin olmadığını, bu nedenle bulaş sonrası ortaya çıkan ciddi hastalıkları yönetmek için virüsün doğru şekilde tanınması ayrıca hastalığa dair belirtilerin erken dönemde fark edilmesinin önemini vurgulayan Kadın Hastalıkları ayrıca Doğum ayrıca Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Dede, “HPV’yi düşük riskli ayrıca yüksek riskli olmak üzere iki farklı şekilde sınıflandırmak mümkün. Genital bölgede ortaya çıkan siğillerin büyük çoğunluğundan HPV 6 ayrıca HPV 11 olarak adlandırılan düşük riskli virüs tipleri sorumlu. Bu sınıftaki virüsler kişide rahim ağzı kanserine yol açmıyor ancak aralıklı olarak genital doku enfeksiyonuna, siğillere ayrıca çok nadiren de serviks kanserine yol açabiliyor. HPV 16, HPV 18, HPV 31, HPV 33, HPV 35, HPV 45, HPV 52 ayrıca HPV 58 gibi birçok alt tip ise yüksek riskli virüsler olarak tanımlanıyor. Bu virüs genital (vulva, vajen, rahim ağzı), enfeksiyon, kanser ayrıca kanser öncesi lezyonlara yol açabiliyor” dedi.

Dış genital organlarda gözle görülmeyen ayrıca benzer lezyonlara neden olmayan yüksek riskli virüs tiplerinin uzun yıllar hiçbir bulgu vermeden seyredebildiğini hatırlatan Prof. Dr. Murat Dede, “Bir kadında HPV’nin vücuda girişinden kanser olmasına kadar geçen süre 20-30 yıldır. Bu nedenle kanser oluşmadan kanser öncüsü aşamasında yakalamak mümkün. İşte bu durum rahim ağzı kanserinin teşhisini büyük oranda geciktirdiği için belirli yaş gruplarına yönelik düzenli jinekolojik muayene ayrıca uygun sıklıkta aşı planlaması rahim ağzı kanserinden korunmak için son derece önemli” açıklamasında bulundu.

HPV aşısı önemli

HPV aşısının virüs içermediğini, özellikle mukoza salgılarında koruyucu hücre sayısını artırdığını ayrıca virüsün bu mukoza dokularından içeri girmesini engellediğini söyleyen Prof. Dr. Murat Dede, “Bu şekilde immünolojik bir koruma sağlar ayrıca kişide uzun süreli bağışıklık geliştirir. Dolayısıyla HPV aşısı sayesinde rahim ağzı kanseri, kanser öncüsü hastalığı ayrıca genital siğil aşı ile önlenebilir. Aşı ile önlenebilen tek kanser türü rahim ağzı kanseridir” dedi.

Düzenli muayene şart

Bağışıklık sistemi eksiksiz olarak çalışan kişilerde HPV ailesinde yer alan pek çok virüs tipinin herhangi bir sağlık sorununa yol açmadığını ayrıca bağışıklık sisteminin müdahalesiyle yaklaşık 1-2 yıl içinde vücuttan uzaklaştırıldığını vurgulayan Kadın Hastalıkları ayrıca Doğum ayrıca Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Dede “Ancak bazı virüs alt tipleri genital siğillere, kanser öncüsü deri lezyonlarına ayrıca serviks, penis, anüs, orofarenks, vulva ayrıca vajina gibi dokularda kanserlere yol açabiliyor. HPV aktif kişilerde ortaya çıkan belirtiler kişinin bağışıklık durumuna göre değişiklik gösteriyor. Yüksek riskli HPV ile temas sonucunda gelişen rahim ağzı kanseri de başlangıç evresinde herhangi bir bulguya neden olmuyor ancak hastalığın klinik evresinde sıklıkla ağrısız vajinal kanama, ilişki sonrası kanama, adet dışı kanama ayrıca et suyuna benzetilen vajinal akıntı görülüyor. Anormal vajinal kanamalar ayrıca enfeksiyona bağlı ortaya çıkan akıntılar daha birçok genital hastalığın belirtisi olacağı için hekim kontrolü ile detaylı muayene önemli” açıklamasında bulundu.

Cinsel temas ile bulaşıyor

HPV’nin yalnızca kadının rahim ayrıca vajinal doku epiteline değil; her iki cinsiyete ait genital organların ayrıca hatta anüs ayrıca mesaneye ait dokuların epitel hücrelerine yerleşerek buralarda büyüme lezyonlara yol açabildiğini söyleyen Prof. Dr. Murat Dede, “HPV kişiden kişiye büyük oranda vajinal ayrıca anal ilişki sırasında bulaşırken, oral ilişkiyle ya da sadece cinsel temas ile bulaşması da mümkün. Cinsel yönden aktif olan her yetişkin birey hayatının bir noktasında HPV ile enfekte oluyor ayrıca genellikle belirtisiz seyreden bu enfeksiyonu fark edemeyip partnerine bulaştırıyor. İlk cinsel birliktelikten itibaren yalnızca bir partnerle ilişki yaşayan bir kadının 3 yıl sonunda HPV ile enfekte olma riski yaklaşık yüzde 46. Genital siğillere yol açan virüsler ise diğer virüs tiplerine oranla daha bulaşıcı. HPV ile enfekte olup genital siğil tedavisi almış bir kişi, deri yüzeyinde hiç siğil görünmese bile virüsü başkalarına bulaştırabilmekte. Dolayısıyla HPV’nin cinsel yolla nasıl veya ne vakit bulaştığını saptamak son derece zor. Bu nedenle eşlerden birinin HPV tanısı alması cinsel yönden sadakatsizlik göstergesi olarak değerlendirilmemeli” hatırlatmasında bulundu. 9-14 yaş arası hem erkek hem de kız çocuklarının aşılanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Murat Dede, HPV aşısının çocukların eğitimi, farkındalığın artırılması ayrıca aşı şemalarına dahil edilmesinin önemini vurguladı. 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar: - sosyal içerik platformu - ETSY Blog - uygulama fikirleri - vize başvurusu islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet elektronik sigara grup sex