Avrupa’nın 35 ülkesi ile birlikte, 2001 tarihinden beri Türkiye’de de kutlanan Yahudi Kültürü Avrupa Günü, 13 Kasım Pazar Günü Neayrıca Şalom …
Avrupa’nın 35 ülkesi ile birlikte, 2001 tarihinden beri Türkiye’de de kutlanan Yahudi Kültürü Avrupa Günü, 13 Kasım Pazar Günü Neayrıca Şalom Sinagogu ayrıca Kültür Merkezi ile 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’nde organize edildi.
13 Kasım Pazar günü 2500 kişinin katılımıyla gerçekleşen Yahudi Kültürü Avrupa Günü, zengin tarihi geçmişiyle, dünyanın sayılı merkezlerinden biri olan Türkiye topraklarında yüzyıllardır yaşayan Türk Yahudileri ile kültürler arası bir köprü kurma hedefiyle hayata geçirildi. Türk ayrıca uluslararası misafirlerin ağırlandığı günde, temsili bir Yahudi düğününden, konuşma ayrıca panellere kadar tüm etkinlikler büyük bir ilgi gördü.
Merak Edilen Sorular Yanıt Buldu
Faaliyetler arasında çok ilgi çeken “Gelin Tanış Olalım” sohbet buluşması kapsamında, katılımcıların tüm soruları cevaplandı. Türk Yahudi kültürü, bireysel ayrıca grup sohbetlerinde masaya yatırılırken, geleneklerden, göreneklere, kültürel etkilere kadar birçok konu ele alındı. Meraklı gözler yerlerini sıcacık dostlukların temeline bıraktı. Bir diğer sunumda Yusuf Altıntaş, vakit vakit esprili vakit vakit da düşündürücü bir dille, Yahudi kültürünü değerlendirirken, soruları da cevapladı.
İç içe Geçmiş bir Kültür, Yüzyıllara Dayanan Birliktelik
Günün ilgi çeken kısımlarından bir diğeri de Sefarad İlahileri Korosunun Türk musiki makamlarında seslendirildiği konserdi.Derin bir geçmişe sahip bu kültür birlikteliğinin en güzel göstergelerinden olan müzik, yine kültürler üstü bir köprü kurmanın sağlam temellerini oluşturdu. Şef İvet Acu Güney ise Sefarad mutfağını, tarihini, yemeklerin nerelerden geldiğini, kökenini hikayeleriyle paylaştı. Günümüzde kaybolmakta olan dillerden biri Ladino’nun tarih ayrıca gelişimi hakkında değerli bilgilendirmeler paylaşan Karen Gerson Şarhon konuşmasında; Osmanlı topraklarında doğan Ladino’nun İspanya ayrıca Portekiz’den çıkarak buraya gelen kişilerin lehçesinin bir karışımı olduğunu paylaştı.
Eş zamanlı farklı salonlarda gerçekleşen etkinliklerde piyanist/sanatçı Renan Koen hikaye yazarı Moris Levi’nin son kitabı üzerine söyleşti.Sosyolog ayrıca akademisyen Pınar Kılavuz, etkinlik kapsamında Sefarad kimliğinin nostaljik unsurlarını, Ladino dil ayrıca müziğini ele aldığı konuşmasında, kültürlerin birlikteliğinin mutfaktan, müziğe birçok alanda yaşandığının altını çizerken, 2003 tarihinde gerçekleşen 15 ayrıca 20 Kasım saldırılarından dolayı duyduğu üzüntüyü ayrıca bu sürecin kendi hayatına olan etkilerini de dile getirdi.
İzzet Ers’in, Yahudilik ayrıca İslam’da Tevrat’ın farklılıkları ayrıca benzerliklerini yorumladığı konuşması, soru cevap süreciyle interaktif bir sunum formatında işlendi. Doğan Pinhas’ın moderatörlüğündeki panelde, Anadolu topraklarında MÖ 6. yy’dan başlayan Yahudi varlığını değerlendiren Dr. İnci Türkoğlu, bu varoluş sürecini, başlangıcından günümüze, Ege ayrıca Akdeniz Bölgeleri’nde yapılan kazılarda elde edilen arkeolojik kalıntılar üzerindeki sembolleri yorumlayarak anlattı. Mimar Çiğdem Öner ise, aynı kazılarda elde edilen sinagog kalıntılarını, 3 boyutlu temsili çizimler üzerinden yorumladı.
Dr. Işıl Demirel yaptığı konuşmada, Holokostu ele alarak, tarihten kronolojik örnekler ile antisemitizm kavramının da üzerinde durdu ayrıca konu ile ilgili çeşitli sorulara cevap verdi.
Seyfi İşman’ın Ladino dilinde seslendirdiği Burgaz’dayım filmi ile ödüllü fotoğrafçı İzzet Keribar’ın Türkiye’deki Sinagogların fotoğrafından oluşan sergisi de ilgiyle izlendi.
Etkinlik günü, Sinagogun önünde gerçekleşen Albando ekibinin neşeli Sefarad şarkıları konseri ile sona erdi.